Ben_Lacivert

Sen gaflet uykusundaki obur hayalci!
          	Gevelediğin kelimelerle dolu heybeni al da git buralardan
          	Boynumuzda bir urgan ki sorma!
          	Nereye çekilsek direnemeyiz…
          	
          	Kara Kalem - Obur Hayalci

Ben_Lacivert

Hazan rengi sarılır boyun bağları
          Dama düşen damlalardan sıçrar yorgunluk,
          Akan rimellerin kara deryalarına.
          Bazen de çift dikiş izinden mustarip
          Dizlerin düşüşünden ders almış yaralı avuçlarda 
          Saklıdır gün batımlarının acı kızılı.
          
          Kara Kalem - Ah Dersin Ah

Ben_Lacivert

Bulutların canını sıkan mavi, tenimi okşayandan üç ton açık kalırken
          Fokurdayan kalabalık kusmasın beni diye
          Eğdim başımı yeşillere ve kahvelere
          Oysa hala keşfedecek ne çok mavi vardı;
          Tenimde, nefesimde ve gömdüklerimde.
          
          Kara Kalem - Ne Çok Mavi

Ben_Lacivert

Bayatlamış zamanı tüketmekten hafifçe ağrırken midem
          Kime sorsam ''Üşütmüşsün.'' dedi.
          Düşündüm,
          Güz, tuz ve buz dışarıda mıydı yoksa içeride mi?
          Emin değilim.
          Sonbahar soyunup giyineli çok oldu.
          Nefesimin havayla seviştiği yorgun buharlardan nasibini çokça aldı avuçlarım.
          Damarlarımda deli gibi akan kızıl ırmaklar,
          İşi abartıp arada al al etti bedenimi saran kılıfı.
          
          Kara Kalem - Üşütülmüş

Ben_Lacivert

Bir kanat çırpışından saçılan
          Anılar süzülüyor
          Bulutlara nispet olsun diye en pürüzsüzünden
          Cam boncuklar gibi yeryüzüne.
          Toprağa ölesiye öfkeli darbeler vuruyor
          Çatlamaya yüz tutan renklerinin arasından
          Sızan acılar süzülüp filizleniyor
          Dünyanın merkezinden medeniyet denilen canavarın midesine.
          
          Kara Kalem - Sonsuz Hasat Döngüsü

Ben_Lacivert

Beş parmaktan gebe, çizgili bir yol
          Uzanır...
          Teninin virajlı uçlarından kaçıp giden adımlarıma
          Niyetlerden karanfil lekeli izler bırakır ardında
          Ağzı yanan bir çocuğun ilk pişmanlığını
          Unutmayayım diye asarım boynuma
          Yangın yeri küllerinden gök minareler yükselir
          Utanç düğmeli paltomun öksüz kumaşında.
          Giyinmek, giyinmek daha zordur
          İnsanlığını soymanın yanında.
          
          Kara Kalem - Niyetlerden Karanfil Lekeli İzler

zenasra07

@Ben_Lacivert  şairem yine efsane❤
Reply

Ben_Lacivert

Geçip gidenler sokağının izbe pasajında,
          Zaman dükkanına uğra!
          Kaba mı kaba kumaşıyla 
          Belki renginin üzeri keşke çizgili 
          Altmış senelik bir palto seç bana.
          Düğmeleri; 
          Ten yaması,
          Toprak karası,
          Boğan maviden olsun.
          Elim nakış tutar dersen,
          Bu defalarla işle kol yenlerine umutlarımı.
          
          Kara Kalem - Belki Renginin Üzeri Keşke Çizgili

HasanTahaKorkmaz1

@Ben_Lacivert  yüreğine sağlık eski dost :)
Reply

Ben_Lacivert

Ölü gelincik tarlalarından geçtim bugün
          Gecenin sessizliğinde kaburga kemiklerimin arasına tüneyen bir baykuşun 
          Uğultulu, tiz yakarışlarından notalarla ilikledim göğsümü
          Dost kaleminden dökülen kelamları alıp yanıma
          Başucumda unutulmuşluklarından dert yanan kurumuş çiçeklere sordum
          Sevgi dedikleri bu illet
          Ne zaman ele geçirdi insanlığı?
          Fitilsiz yangınlar ne zaman aldı başını
          Savurdu, yıldız ışığından bohçalarını gün boyu taşıyan bulutların arasına?
          Gülücük paravanlarında kaybolan kaç kıyamet
          Patlak vermeden suskun kaldı 
          Güneşin batan, acı tatlı sıcaklığında?
          
          Kara Kalem - Ölü Gelincikler Açıyor Semalarda

wortfreude

Hayır hanımefendi, hayır!
          Hep aklınız limanlara asılmış..
          Yüreğiniz rıhtımlara..
          Umutlarınız kırlıklara..
          Muflis dünyanızı, kalbime gömün..
          Yaşayacak onlarca gün..
          Tohumlanacak binlerce gülşin varken..
          Her şey yokken de ben varken..
          Delirmiş varlığıma tezat..
          Senden öncesi de yaşamak mıymış?
          Ki ben can vemişim sevgilim..
          Ruhuma üç darbe aşkın girmiş..
          
          Senin bakışlarına hapsolmuşum..
          Aşkının pençesine takılmışım...
          Başı sen olan bir hikayeden uyandım.
          Kalbimde büyümeni istiyorum, 
          Kalbimi büyütmeni
          yeşeren bir çiçek misali.
          Gözyaşımla sulamak istiyorum,
          gözlerinin sonsuzluğunu...
          
          Kabul eder misin azizem?
          Unutursun belki rıhtımları.
          Kırları, kıyıya vuran dalgaları...
          senin yokluğun acı,
          Şevk verir insana aşkın da davacı.
          Yokluğunda sadrımda büyük bir acı.
          Sensizlik beni bedbaht bırakmış...
          Ki ben can vermişim sevgilim..
          Ruhuma üç darbe aşkın girmiş..
          
          Öteki Sesler adlı kitabıma bakar mısınız?