Merhaba, ben ayın on üçüncü gecesi. Bunu ise buraya on dördüncü gecesinde yazıyorum.
•Çoğunluğun iyiliği için.
°Gellert Grindelwald.
☯️ Kötü kokan ruhunu karanfillerle örten, er gelen (tez) ölüm çeşidine gebe, yüce ölüm tanrısı. Ayak basmadığı bir insanın mabedine nasıl son verirdi?
Kimsenin önemsemediği ve ağlamaktan kırıldığı o yalnızlık hissi yalnızca bir çatışmada meydana gelirdi. Düşünün bir çatışma da iki kişi ölümün kıyısında biri sensin, diğeri ben. İkimizde kanlar içerisinde soğuk betonu utandırmaktan başka şey yapmıyoruz koyu kırmızı renk kanımızla.
Kanımın çizdiği yol, senin kanına karışıyor. Başına dikilen insanlar senin için eğiliyor ve yine senin için bir parça bez koparıp yarana bastırıyorlar, yırtılışının sesi kulaklarımı tırmalıyor, eğilen bedenlerinin dizlerinin yere çarpışı başımda binlerce yankıyı uyandırıyor. Ardından şunu diyorlar labirentten beter olan kulaklarının çıkmaz sokaklarına; benimle kal.
Kalıyor muydun yoksa gidiyor muydun?
Bilmiyorum. Çünkü ben hâlâ, o beton da yalnız bir şekilde boşluğa bakıyorum. Çünkü beni sana çeviren kimse yok ve ben hala yalnızım. Tıpkı bir sırrı ikinci bir kişi öğrendiğinde artık onun sır olmadığı gibi. Tıpkı artık, cildi yıpranmış bir kitabın asıl yüzüne bakar gibi. Öylece... Gözlerim açık. Kala kalmışım, ölümün kıyısında.
•D e m o r t r a 0
Olmak istediğimiz yerde olabilir miyiz ki?
°Açık Dünya, kapalı yaralar.
- Tortuga'da Bar Kavgası Ortasında
- JoinedJanuary 2, 2019
Sign up to join the largest storytelling community
or
Demortra0
Feb 16, 2022 12:42AM
"Sen burada ne kadar iyi olursan, başkaları başka yerlerde o kadar kötü olmak zorunda kalır."View all Conversations