"Çıkar sök artık şu maskeni!"
Dudaklarımın arasındaki sigaranın dumanını dışarıya verirken dudağımın kenarı yukarı kıvrıldı.
Sigaranın dumanı,soğuktan üşümüş küçük,yuvarlak yüze gelirken onu izledim.
Hemen elini burnuna götüreceğini düşünürken o, öylece durmuş kararlı bir ifadeyle siyah irislerini üzerime dikmişti. Yüzümü almak istediği cevap için ısrarla talan ediyordu.
Normalde,dudaklarımın arasındaki zehiri içtiğimde yanımda bile duramayan,içmemem için bana nasihat veren kız,dumana inadından tepki vermemişti.
Yüzüme bir ciddiyet çökerken sigara dalını ağzımdan çekip yere attım ve izmaritin sönmesi için ezdim.
"İçeri gir,üşüyeceksin" dedim ama sessizce yanımda durmasının yanına bir de çatık kaşları eklenmiş,bakışları keskinleşmişti.
"Sen konuşana kadar hiçbir yere gitmiyorum" diyerek kollarını birbirine kavuşturmasıyla sabır dileyerek yüzümü sıvazladım.
Bu gecenin uzun süreceğinin ve gerçekleri itiraf etmem gerektiğinin bilinciyle sırtımı bulunduğumuz terasın duvara yasladım.
Söylediklerimden sonra her şey değişecekti. Bu yüzden "Emin misin,Laviana?" dedim.
Gül kurusu dudaklarını hafifçe aralayarak "Evet" dedi ve kaçınılmaz sona ikimize de sürükledi.Ona anlatmaya başlamadan önce zihnimden geçenler şunlardı:
Umuyorum ki kalbindeki evim dediğin bahçenin gülleri, öğreneceklerinle kuruyup son külüne kadar yanarken,benden duymak için verdiğin uğraşın sonucu karşısında kendine çok kızmazsın Laviana'm.
Ama bugün öğreneceksin.
Bazı şeyleri bilmeden yaşamanın daha iyi olacağını...
01.35
13.12.2024
☆Dulcet☆