Vicdan duygusunu kaybetmiş kirli bir Dünya...

Adalet kavramını unutmuş bir ülke...

Acımasız ve despot bir yönetim...

Tanrı adına cinayet işleyen bir toplum...

Eşinin acımasızca öldürülmesine şahit olmuş ve ona halen tutkuyla âşık yetim bir adam...

Yıllar sonra soğuk bir yılbaşı gecesi, eşinin öldürüldüğü gün, ilaçlarını almasına rağmen gün boyunca tekrarlanan sanrıları geçmişin anılarıyla yüzleşmesi için onu eşinin öldürüldüğü yere, Beyoğlu'na çağırır. Fakat ansızın gördüğü bir çift mavi göz, ruhunda aşk tohumlarını tekrar filizlendirecek sıcaklığa sahiptir. O saatten sonra aşk şarabını içebilmek için gidilebilecek tek bir yer vardır. Çam ağaçlarıyla kaplı Tamara Köşkü... Fakat sanrıları onu yalnız bırakmaz ve her saat onu farklı bir gerçekliğin içine çeker.

Bu roman aşkın ikizleri arasında sıkışmış, varlıkla yokluğu karıştıran unutulmuş bir meleğin hikâyesidir.

Ne olursa olsun, ister buna rüya deyin ister hezeyan, hiçbir şey bu kadar gerçekçi olamazdı. Çıldırmaya yaklaşan bir insan, bu kadar gerçek ve beş duyuyla algılanabilecek rüyalar görebilir miydi?

Facebook: enginmemis.edebiyatatolyesi
Instagram: enginmemis.edebiyatatolyesi
E-mail: enginmemis.edebiyatatolyesi@gmail.com
  • Suadiye, Istanbul, Turkey
  • JoinedFebruary 13, 2016



Last Message
EdebiyatAtolyesi EdebiyatAtolyesi Mar 08, 2016 08:35AM
Bir gün değil, koskocaman bir ömür sizlerin olsun. Dünya'nın rengarenk çiçekleri, hergün üstümüzde açan yedi renkli gökkuşakları. Sizlerin olmadığı Dünya renksiz bir tuvalden farksız olurdu.Bembeyaz...
View all Conversations

Story by Engin Memiş
Bir Meleğin Sanrısı by EdebiyatAtolyesi
Bir Meleğin Sanrısı
Bir Meleğin Sanrısı, Engin Memiş, Şubat 2016, 422 Sayfa, ISBN 978-605-323-477-7 Vicdan duygusunu kaybetmiş ki...
1 Reading List