o kadar sinmişsin ki hayatımın her bir yerine, nereye atsam elimi ordasın, nerden başlasam temizlemeye seni daimiymişsin gibi, ezelden yerinmiş gibi çıkmıyorsun. Yerin boş, nasıl dolduracağım
Sen hep en güzel yaşım, eskimeyenim
gönlümde filiz filiz dallanıp asla çiçek açmayanım
Bir daha hiç gelmeyecek olan heveslerim
Vakitsiz solup gitmiş heyecanım
Sen kelimeyi ilk söküşü
Lise sıralarına ismini kazıdığım
Bilmediğim bir şehrin izbelerinde yitirdiğim
sabaha karşı bir otogar soğukluğu
Elimde küllenmiş son izmaritim
El salladığım en son veda
Ve sen hep aklımda kalacak en güzel anım..
Ve nihayet ikimiz, kaçtığımız aşkların toplamıyız.
Sokakta yaralı bir it koşturuyor. İki buluşmadır koluma girmiyorsun ve birkaç milyon yıldır tutmadın ellerimi.
Benimle çıkmıyorsun bu yolculuğa ve ben sırf bu yüzden yenilebilirim