Dedektif elindeki rozeti hızla karşısındaki masanın üzerine fırlattı ve hemen arkasında durup geçirdiği öfke nöbetini gözlerinde endişe ve korku ile izleyen belediye başkanının yakasına yapıştı. Adamı hızla duvara çarpıp,ağzından tükürükler saçarak az önce televizyondan duyduğu sözlerin bütün takip ve soruşturma sürecini yok ettiğine inanamayarak,içinde biriken büyük bir hiddetle bağırmaya başladı; " NE YAPTIN SEN!! YILLARDIR BU DAVAYI ÇÖZMEK İÇİN NE KADAR EMEK VERDİĞİMİ BİLİYOR MUSUN?!!! İLK DEFA!!! İLK DEFA BU KADAR YAKLAŞMIŞTIM!!" Aniden Dedektifin elleri gevşedi yüzünde bulunan öfke ifadesi birden yerini hüzün ifadesine bırakmaya başladı.Belediye başkanı hemen masanın arkasına geçip hızla içine nefes çekmeye başladı. Dedektif Yere, dizlerinin üzerine çöktü.Tekrar ve bu sefer sessizce söyledi " Olay yerinde o ayakkabı izini bulduk.Bu bölgeye ayakkabının o modeli ve renginden yanlızca bir tane gönderilmiş. Onu da aradağımız katilin giydiğini biliyordum. Olay yerlerinde o ayakkabı iziyle cinayetler arasında bağlantı kuruyorduk. Çember çok daralmıştı.Uykusuz geçen gecelerim nihayet son bulacak diye sevinmiştim. İnsanlar artık huzur içerisinde uyuyacak diye.O canavarı kendi ellerimle yakalayacaktım.Ama sen.. sen bunu kamuoyuyla paylaştın. TELEVİZYONDA AÇIKLADIN!!" Dedi tekrar bağırarak. "O da izlemiştir .Katil bir daha asla o ayakkabıyı giymez. Bitti.Artık onu yakalayamayız.." dedikten sonra 3 yıldır 37 kişiyi öldüren o insan avcısına dair elinden kaçırdığı en sağlam kanıtı için yüksek sesle ağlamaya başladı...