SONSUZLUK
Hayat, belki de bir göz açıp kapama kısalığında. Var olduğumuzu bir an hissederken bir anda her şey kaybolabiliyor. Hayatın bu kısalığı kimine acımasızca gelirken kimine de iyilik gibi gelir. Ama herkesin ortak olduğu bir nokta vardır ki kimse yok olmak istemez. Arkasında bir iz bırakmak ister. Bu bir ağaç, okul, hastane, camii, canından bir parça olabilir. Herkesin unutulmazlık iksiri farklıdır. Benimkini sorarsanız, hiç düşünmeden söyleyebilirim. Çünkü bu benim kendi varlığımdan haberdar olduğum yıllardan beri aklımda olan tek şey. Bu dünyadan tamamen kaybolmadan önce bırakacağım o iz tabii ki de bir kitap olacaktır. Evet, zaman acımasız; belki başarılısın,mutlusun ama sonrası? Boşluk. Unutulmak istenmemek en doğal ihtiyaç biz insanoğlu için. Bunun mümkün olmayacağını söyleyenler elbette vardır. Ben tüm kalbimle sonsuzluğa inanan biriyim. Bir insan hem unutulmaz hem de sonsuz olabilir. Yazdığınız bir kitapla yaşadığınız nesli etkileyebilirsiniz, çok satabilirsiniz, hayranlarınız kapınızdan ayrılmayabilir. Benim için önemli olan siz bu dünyadan göçtükten sonra da aynı heyecanla okunabilecek misiniz? Gelecek nesillere de kendinizi hayran bırakabilecek misiniz? Okuyan birinin hayatında değişiklikler yaratabilecek misiniz? Ya da o kişi kitabın kapağını kapattığında bile günlerce kitapla yaşayabilecek mi? Bu tarifi imkansız bir mutluluk ve başarıdır benim için. İşte böyle zamanlarda ancak sonsuzluktan bahsedilebilir. Yıllarca konuşulacak bir kitaba imza atmak ve insanlara yeni kapılar açmak… Ancak böyle bir zamanda dünyada yaşadığınıza kanıt gösterebilirsiniz, ancak o zaman ben bir zamanlar vardım diyebilirsiniz. Bir yazarın tadabileceği en güzel duygudur. Tek isteğim yıllardır bunun düşlerini kuran bana da bir parça olsun düşmesidir.
Hayat kısa dostlar. Solup gitmeden, sonsuza kadar kaybolmadan önce bir an önce harekete geçmek gerekir. Yeni düşünceler, yeni dünyalar, yeni insanlar bizi bekler. Sonsuzda buluşmak üzere... 24/11/2015