Her zaman griliğinde boğulan, en büyük acılarını bile dışarı vurmak yerine yastığında göz yaşı dökmeyi tercihi olarak devam ederken,  büyük tümseklere takılarak yere çakılan ama buna rağmen, her zaman ayağa kalkarken bir parçası yok olurp hayata tutunmakta olan, kitaplardaki aşkı aradığı için yanlızlığı seçen, ama hepde umut dolu gibiyim

Nefes al, çünkü nefes aldıkça umut
vardır derler.
peki ya içimiz çoktan öldüyse?
ve bunun için geri dönüşü yoksa karanlığına ışık olan bir neden bulamadıysa devam etmeli mi insan. Etrafı kalabalık olup yanlız hissetmek nedir peki? birinin omzunda ağlayamamak, kimseye güvenememek yada fazla saf olup güvenmek bunların hepsini en iyi şekilde tadarak ayakta kalmayı başaranlardan biri olarak fazla güçlü müyüz yoksa öyle gözüküp içimizde bombalar patlarken, korkudan titreyen küçük kalmışlar mıyız? bunları farkettirmemek en büyük yeteneğimiz sanırım. En çok da en olmadık yerde gelen göz yaşı bir damla aksa gerisi gelecek fakat ağlamamak için o kadar tecrübe kazanıyoruzki ilerledikçe ağlamayı dahi unutup hissizleşiyoruz.
Aslında tek istenilen mutluluktan çok huzur değil midir? Huzur olmadan mutluluk olabilir mi peki?
  • JoinedSeptember 29, 2013



8 Reading Lists