ben işte, gelecekte dolanan, arada iki adım geriye, şimdi'ye gelen, bazen şöyle bir iki saniye dönüp geçmişine bakan...
sorgularım, neden yine dönüp baktım, neden bu yine aynı gözler? istediğim bu değil, hiç değil, neden özlemiş gibi baktım ot büyümüş yoluma?
treni bekledim, ilk ışığı geldi tünelden, sonra rüzgarını getirdi bana. bu rüzgar onun, ondan geliyor, tren onu bana getirdi, diyor yıllar önceki halim. neden yıllar önceki halim hala konuşabiliyor? kulak asmıyorum, ben o değilim, biliyorum bunu, belki kulak asmamaya karar verdiğimde ve bunu doğal bir biçimde yaptığımda aslında onun ben olmadığını düşünmek istemedim.
neden arkama dönüp baktığımı anlamadım, akşam çökünce tarihe baktım, bakışlarıma hüzün çöktü yine. oysa daha dündü, unutturmuştum bilerek, bugün yine takvime baktım. gece yine unutacağım, ertesi gün takvime bakacağım. bir bahar rüzgarı esecek, gözlerinin rengi ben ay'a bakarken gözlerimi kapattığımda güneşim olacak. yıllar önceki ben değilim, biliyorum, düşlediğim de sen değilsin. sadece eski ben'i anıyorum. sadece eski ben'e olan merhametimden... mezarlığını böyle ziyaret ediyorum, ona duamı böyle ediyorum.
her gün yeniden unutuyorum, kendimden koparmak istediğim parçamsın sen. benimki balık hafızası fakat fil beyni.
https://hizliresim.com/gtne4b6