SairBirAdam

Çok zaman geçti aradan
          	Unuttum pek çok şeyi yüzün gibi
          	Ne güzel şeyler dökülürdü dudaklarından 
          	Kör oldum sözlerine elimde sessizliğin ipi
          	
          	Ne çok şey oldu
          	Ya da hiç bir şey seninle olan
          	Ben yokluğunla savaştım sen gidince
          	Sen ufkun ardında sanki güneşi kızıla boyayan
          	
          	Kaç kere şaşırdım yolumu
          	Uzaklardan seslenmedin ya, ona yordum hep
          	Seni suçladım her düştüğümde yere
          	Ve arada, Hay lanet diye isyanlarım da oldu
          	Tam bir küfür savuracakken gözümde yüzün
          	Ve şşşşş diyen parmağın dudağında durdu
          	
          	Gülümsedim o anda bile
          	Ne dizimde acı ne kalbimde sızı kalmıyordu
          	Senin hayalin vardı o an karşımda
          	Dur diyor beni isyana salmıyordu
          	
          	Başım öne düşüyordu sonra
          	Ve kaldırmaya korksam da bakıyordum ufka
          	Silinmeye yüz tutmuş silüetinin ardından
          	Kolum mantığıma inat kalkmış kalbim el sallıyordu
          	
          	Ne garipti bilmezsin
          	Hem akşamlar öyleydi
          	Hem yıldızlar gecenin içinde
          	Bakıp senin adını vermiştim hatta birine
          	O bile arada bir kayboluyordu
          	
          	Bulutlu havaları bu yüzden sevmedim
          	Eskiden umursamazdım ama artık gece seninleydim
          	Yatağımı bile pencere kenarına taşıdım
          	Perdem hep açıktı ve 
          	Her gece yarısından sonraki dakikada
          	Penceremin sol üst kenarında seni aradım
          	
          	Ne çok zaman geçmiş
          	Ya da dün müydü sahi gidişin
          	En son ne zaman öpmüştüm o bal dudakları
          	Ve sen en son ne zaman o öpüşü sevmiştin
          	
          	Giderken ardına baktın mı bilmiyorum
          	Ben bakmadım çünkü
          	Dayanamam dedim
          	Peşin sıra gelirim de
          	Kapanırdım ayaklarına biliyordum
          	Ah be cancağzım
          	Ben sana anlatamadım ya da
          	Gösteremedim mi bilmem ama
          	Seni çok ama çok seviyordum

ebruebruli45

@ SairBirAdam  ❤️❤️
Reply

SairBirAdam

Çok zaman geçti aradan
          Unuttum pek çok şeyi yüzün gibi
          Ne güzel şeyler dökülürdü dudaklarından 
          Kör oldum sözlerine elimde sessizliğin ipi
          
          Ne çok şey oldu
          Ya da hiç bir şey seninle olan
          Ben yokluğunla savaştım sen gidince
          Sen ufkun ardında sanki güneşi kızıla boyayan
          
          Kaç kere şaşırdım yolumu
          Uzaklardan seslenmedin ya, ona yordum hep
          Seni suçladım her düştüğümde yere
          Ve arada, Hay lanet diye isyanlarım da oldu
          Tam bir küfür savuracakken gözümde yüzün
          Ve şşşşş diyen parmağın dudağında durdu
          
          Gülümsedim o anda bile
          Ne dizimde acı ne kalbimde sızı kalmıyordu
          Senin hayalin vardı o an karşımda
          Dur diyor beni isyana salmıyordu
          
          Başım öne düşüyordu sonra
          Ve kaldırmaya korksam da bakıyordum ufka
          Silinmeye yüz tutmuş silüetinin ardından
          Kolum mantığıma inat kalkmış kalbim el sallıyordu
          
          Ne garipti bilmezsin
          Hem akşamlar öyleydi
          Hem yıldızlar gecenin içinde
          Bakıp senin adını vermiştim hatta birine
          O bile arada bir kayboluyordu
          
          Bulutlu havaları bu yüzden sevmedim
          Eskiden umursamazdım ama artık gece seninleydim
          Yatağımı bile pencere kenarına taşıdım
          Perdem hep açıktı ve 
          Her gece yarısından sonraki dakikada
          Penceremin sol üst kenarında seni aradım
          
          Ne çok zaman geçmiş
          Ya da dün müydü sahi gidişin
          En son ne zaman öpmüştüm o bal dudakları
          Ve sen en son ne zaman o öpüşü sevmiştin
          
          Giderken ardına baktın mı bilmiyorum
          Ben bakmadım çünkü
          Dayanamam dedim
          Peşin sıra gelirim de
          Kapanırdım ayaklarına biliyordum
          Ah be cancağzım
          Ben sana anlatamadım ya da
          Gösteremedim mi bilmem ama
          Seni çok ama çok seviyordum

ebruebruli45

@ SairBirAdam  ❤️❤️
Reply

SairBirAdam

Sen gül, gül bile senden sebep açmıştır, bilir sana şarkısını söyleyen
          Tam sonuna gelmişken kelimenin, koyamadan noktasını cümleye
          Bir anlam daha bulup, onu da ucuna bir nazarla ekleyen
          Sen gül, gül diyarından çalınmış hediyedir aşka
          Bilmem var mıdır sana layık güzellik o güllerden başka
          Ne zaman bir şey daha buldum sanıp diyecek olsam sana
          Tarife kifayetsiz kalacaktır, biliyorum
          Benim bildiğim en anlamlı iki kelime
          Seni ve Seviyorum...........

SairBirAdam

Şiir Kendini Yazar
          
          Uzaklara giden sevgiliye seslenmek istersin ya
          Hani bir kaç kelime güzellik yazsam dersin de
          Ne diyeceğini bilmez ya insan kimi zaman
          Olur da hani o an
          Boğazında koca bir düğümle boğulursan
          Bırak kendini aşkla esen rüzgara
          Unutma
          Şiir kendini yazar
          
          Bir sürü saklımız var
          İçimizde hala sıcak küllerimiz
          Vazgeçtiğimiz zamanlar da oldu elbet ama
          Yine de unutmadı işte kalplerimiz
          Ve şimdi bunu anlatmanın vakti
          Söyleme vakti içimizdeki şarkıyı
          Sen mırıldan hele az biraz
          Sözlerini düşünme bırak akışına
          Dedim ya sana
          Şiir kendini yazar
          
          İki satır gelir mektup sayarsın
          O iki satırda bir dünya anlam ararsın
          Ve bulursun da hem
          O iki satır sanadır ya destan sanırsın
          Ve bir karşı söz bulmak için
          Milyon kelime içinden güzelini tararsın
          Oysa bırakmak gerek kendinizi denize
          At içine suya bedeni ve savrulsun dalgasıyla
          Anlamlar sen olup vuracak onun kıyısına
          Dalga seninle hırçınlaşıp aşkınla azar
          Bırak kalemi kendi haline
          Şiir kendini yazar
          
          Özledim demek kolay
          Demeden göstermek lazım
          Sevdim çok desen çare değil ki
          Aşkı kalbe dövme yapıp göstermek lazım
          İşte tam da bu anda açmalısın kanatları
          Özgür bırakmalısın kalbinde koşturan atları
          Gümbürtüsü dağlarda yankılansın korkma yıkılmaz
          Ölmüş bir bedene bir kurşun daha sıkılmaz
          Demem odur ki aksın senden kalan ne varsa
          En çok ruhun kendi mezarını kazar
          Anlatacak kelime arama boş yere
          Söylemiştim sana
          Şiir kendini yazar
          
          Şimdi söyle aklına ilk geleni
          Çekinme söyle seni böyle susturanı
          Bir ağrı var değil mi tam üstünde kalbin
          Bir saplı hançer sanki unutulmaktı derdin
          İşte en çok bu yüzden konuşmalı gözün
          Ne varsa akmalı bir kelimeyle içinden sözün
          Sonrası ferahlık olacak bir de oh çekersin
          Belki de kalbine bir aşk daha ekersin
          Ne istersen yap şimdi dert etme kim kızar
          Söylemiştim unutma
          Şiir kendini yazar

SairBirAdam

İstanbulun köhne kayıkhanelerinin etrafında çokça sarhoş mekanı vardı. Aslında berduş desek daha doğru galiba. Ve zaman zaman onlara televizyoncular gider röportaj yapmarlardı. Ezik büzük halleriyle utana sıkıla konuşurlardı garipler. Onları anlatan bir şiir. 
          
          Bozmayın Sefamı
          
          Konuşturmayın şimdi beni
          Açtırmayın ağzımı
          İki dirhem sessizliğimiz var şurda
          Bozmayın sefamı
          
          İki kelime etsek ne var
          Ne olacak duyunca hikayemi
          Bir yerinden başlar ve bir yerinde
          İlla ki sen gibi el gibi devam eder ömür
          
          Hem ne ola ki
          Bir başkalık mı ararsın
          Ben de insanım be kuzum
          Sen bir başka dünya mı sanarsın
          
          De var git yoluna hadi
          Uzatma elindeki sopayı ikide bir
          Sesim bende kalacak bu gün de
          Dün gibi ve ondan evveli gibi
          Bende kalacak ve gidecek gittiğim yere
          
          Yolum uzun mu kısa mı bilmem
          Hiç dert etme ben de etmem
          Öksürüğüm varsa ne çıkar
          İçtiğim zıkkımın hatırası işte
          Onu da mı elimden alacaklar
          
          De var git yoluna be
          Çek dedim sana şu sopayı burnumdan
          Laf yok bende anlatacak öykü hiç
          Ben hiçim öyküm benden beter
          Sen daha demnin yoktun
          E şimdi de yok ol yeter
          
          Yoooooooooo
          Olmaz öyle
          İkide bir tuhaf tuhaf bakma bana
          Ben ne ettim ki sana
          Demini alacak çay kıvamından çıkaran sensin beni
          Ben ne seni tanırım ne yanındaki yüklü eşeği
          
          Hadi
          Bak güzellikle derim
          Ne size bir şey verir ne de isterim
          Bırakın da iki kıvamında olsun ruhum
          Ben de iki göz dolanayım ufku
          Bir çekeyim suyumdan bir alayım uyku
          Sen beni tanıma bacı yolun düşmesin tarafıma
          Daha çok başındasın belli yok sende korku
          
          Ama Sakın diretme her ayyaş ben değil
          Elindeki sopanı al da git gec kalmadan
          Sana verecek olanı herkeste edep değil
          Şimdi bir sen bir yanındaki yüklü oğlan
          Gül yüzlerinizi alın da hadi gidin buradan
          
          Bir garib öykü ararsanız eğer a ha şurda biri var
          Ne kendini bilir ne de onu bilecek yeri var
          Hikaye bol memlekette kimi tutsan anlatır
          Sen niyetlen hele iki selam başlatır
          
          Kalın sağlıcakla
          Göçeyim ben yan tarafa
          Aklında kalmasın bacım sevdim seni aslında
          Ama dedim ya içte sızı boş ver kalsın bu tarafta

SairBirAdam

Bakkal
          
          Amcamların mahallesinde bir bakkal
          Bakkalda sıra sıra inci gibi şekerler
          Şekerlerin üstünde bir yıldız parıltısı
          Parıltısıyla beni kendimden ederler
          
          Bakkal amca muhtardı hem bıyıkları pala
          Kimi görse bir selam ki azıcık yanında kala
          Koltukları kabartıp havamda bin beş yüz
          Koştur bakkala amcamdan selam sala
          
          Elimi cebime atıp yoklardım kuruşu
          Paranın nadiren uğradığı yerdim ben
          Nasıl becerirdim bilmem ki o duruşu
          Parasızken bile o şekerleri yerdim ben

SairBirAdam

Söyle.. Unuttun mu ?
          
          Sen söyle
          Kaybetmenin kıyısında durduğun anları hatırla hani
          Ne demektir anlatsana hadi
          Arafında kaldığında güne
          Doğuşu varken şafağın
          Dönmek ne demektir karalığın çukuruna
          Aklının neresinde takılı kaldı kaçmalar
          Ve nerden girdi bu isyan ruhuna
          
          Söyle hadi
          Kaybetmenin neresi sana yakışır ki
          Sen de en az benim kadar gülümseyebiliyordun dün
          Sen de benim gibi severdin dokunmayı her gün
          
          Bilmediğim ne çok şey var
          Söylemediğin
          Bana baktığında her halini anlardım da
          O anlarda bile gizlemeyi seçtiğin
          
          Sen söyle
          Var mı anlamı?
          Gözlerindeki buğu ondan mı
          Uzak bir rüya gibisin şimdi
          Hayalin bile bir silüet misali bir görünüp kaybolmaktayken
          Ben bir dağın yamacına oturmuş sessizliğin şarkısında dinliyorum öykünü
          
          E hadi
          Bak!
          Karşındayım ağlamaklı gözlerle
          Nasıl bir bakıştır farkında mısın bu
          Yarısından fazlasıydık hayatın dalında unuttun mu?

SairBirAdam

Benim şiirim Aydemir'in sesi. Muhteşem yorum. Dinleyin efendim.
          https://youtu.be/vEbiXoHvGD0
          
          Yokluğunda kaçıncı gün bu gün?
          Sabahları yaşamayı bıraktığımdan mı bilmem
          Saymayı da beceremedim günleri
          
          Sahi ne kadar oldu gideli
          Kaç gece sensiz buldu sabahı
          Ve kaç rüyada bıkmadan terk ettin beni
          
          Yazdığım bir hikaye değil ki ayrılık
          Başını ben yazmadım sonunu hiç sorma
          Ben cahilliği seçtim hep bilirsin senden yana
          
          Ne olacak şimdi
          Söylesene kim açacak telefonu
          Ve ben kimin karşısında terleyeceğim bu kez
          
          Bak gördün mü
          Nasılda berduşa dönüverdim üç günde
          Mahsus yaptın belki perişanlığımı gördünde
          
          Bana acı vermeyi seviyorsun
          Saçlarımı çekiştirmek cinsinden olmasa da
          Sen beni duvardan duvara vuruyor öldürüyorsun

SairBirAdam

Adamın biri çıkmış sokağa
          Elinde bir teneke kutu
          İçinde geçmişten manzaralar dolu
          Birazı mektup biraz da resim ve bi başına
          Sokağın sonundaki tarlanın bi tarafına
          Kibriti almış parmakları arasına
          Çakmayı özler
          Alevlere doğurganlık veripte bir taraftan
          Gözünde yaşlarla
          Geride bıraktıklarını bir bir yakmak ister
          
          Oysa! ...
          Aklında ne vardı sormadı yanından geçenler
          Dönüp bakmadı ardına bırakıp gidenler
          
          Heyyyyyyyy
          Adamın biri yakacak her şeyi
          Adamın biri yakacak kendini