Yaşayan bir ölüyüm şimdi. Kafamda koca bir mezarlık var. Cesetlerim çürümüş. Gerçekten kokusunu almıyor musunuz?
O sessiz çığlıkların sahibi de benim. Niçin duymuyorsunuz beni?
Gündüzleri gardının arkasına saklanan da benim, geceleri ay ışığından kaçanda.
Hayallerinde uçan da benim, gerçekte uçurumdan düşende.
Müzikle kendini iyileştiren de benim, kulaklığıyla intihar etmeya çalışanda.
Her durumda zayıf olan da benim, düşünmediklerinde hafif olanda.
Kahkahalarla gülen de benim, hıçkırıklarında boğulanda.
Yaşayan da benim, ölü olanda.
Her şey benken, nasıl oluyorda hiçkimse olan yine ben oluyorum?
Bazen aynaya baktığımda, göz bebeklerimin içinde kendimi görüyorum; bazense böyle olmamın sebebini.
Bazen salıncakta sallanıyorum, bazense düşüncelerimde.
Bazen herşeyin farkına varıyorum, bazense kendimi bile unutuyorum.
Cesaretim var ama korkuyorum.
Üzgünüm ama mutlu görünüyorum.
Yalnızım ama kalabalığın içindeyim.
Hıçkırıyorum ama kahkahalarım duyuluyor.
Kanıyorum ama herkese sarılıyorum.
Nerdeyim? Kendimi bulamıyorum.
Ağlıyorum.
Ne bu Dünya' nın beni kabul edecek yeri var, ne de öbür Dünya' nın beni alacak hali.
Yaşamıyorum ama ölmüyorda.
Nerdeyim? İnan hiç bilmiyorum.
Kayboldum, sanki...
Düşüyorum, tutma beni...
- JoinedJanuary 25, 2015
Sign up to join the largest storytelling community
or
Smevye
Sep 11, 2015 06:00AM
Çığlıklarım sessizliği yırtarken, hıçkırıklarım mehter çalıyordu!View all Conversations