Susie

Merhaba, sevgili okuyucular. Dikkat ediyorum özellikle bazılarınız öykümün sıkı takipçisi. Gerçi bu azınlığın katlanarak büyümesini dilerdim ancak yine de benim "Tanrının Kanından"a takip etmem için yeterince motive kaynağı oluyorsunuz. (: Evet, çok büyük huzurla bildiririm ki hikaye artık sonlara doğru yaklaştı. Acaba sen de hikayenin sonunu merak edenlerden misin? Bilemem ancak hepinize sevgiler diliyorum. Ben kaldığım yerden hikayeyi yazmaya devam ederken siz de ışık ve huzurla kalın.

Artık hikayemde aksiyonlu heyecanlı kısımlar başladı (: normalden yavaş hızla ilerlediğimin farkındayım ancak ilham perilerimi hep beklemek zorundayım yoksa sonuçlar hiç istemediğim gibi olur. Hepinize iyi okumalar. Hikayeye hiç başlamayanlara da tavsiye edebilirim. Türkçe anadilim olmadığı için istediğim performansı sağlayamasam da zengin bir hikaye akışına sahiptir "Tanrının Kanından". Sevgi ve ışıkla kalın.

Biz insanlar aslında birer Tanrıyız. Ruhlarımız bu işin sırrıdır. Bir çok tecrübe yaşayarak varlığımızı farketmeye çalışıyor ve yetkinliğimizi artırıyoruz. Hiç kolay değil, hem de hiç ancak her türlü deneyimi yaşamak zorundayız. Farklı hayatlar bunun için en uygun yöntem. Bir bakıma tuzak gibi görünür ancak bir fırsattır. Uyanan insanların bunu çok rahatlıkla gördüklerini biliyorum. Bundan sonra onlar karmayı yönlendirmeye başlarlar ve yükselmeye hazırlanırlar. Kendinizin farkına varın değerli ruhlar. Nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi hatırlayın. Belki bana ruhun nasıl bir şey olduğunu da tarif etmek isteyebilirsiniz.

İnsanın kurtuluşu neydedir? Belki de çok felsefi bir soru. Cevaplanması problemi neyde gördüğümüzde aslında. Bence rüyalar. Bir hayat rüyası. Kimilerine göre pembe rüya, kimilerine göre kabus. Uyanma vakti.

Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Belki de büyüleyici güzellikler insanları lanetli tuzaklara çekebilir. Duyularımızı hiçbir zaman boş vermemeliyiz, her görünümün arkasında bir de gerçekler var.

Hayatın drama mı yoksa romantizm olduğuna karar veremedim. Ah belki de onca tecavüzleri, cinayetleri, hırsızları ciddiye almalıyız. Belki de aşkı, doğa sevgisini ve merhameti. Belki de hiçbirini. Çekim yasasını duymuşsunuzdur. Belki bu bir kısır döngü yaratıyordur. Anlamıyorum. Belki de anlamaktansa hissetmek önemli, farkında olmak. O zaman iyinin, kötünün ne olduğunu anlarız. Ah belki de bu bir oyundur ve lanet olası karakterimizi canlandırıyoruz bu simulasyonda. Kendini bul, zaten matriks ortadan kalkacak. Her anın farkında ol, belki de o zaman hayatın ne olduğunu anlarız.

Yeni bir güne uyanırız, yataktan kalkma zorunluluğu hissederiz. Günlük sorumluluklarımız vardır çünkü. Neden peki? Hiç sorgulamadık, o kadar rutin ve kısır döngü haline geldi ki her şey, kendi hayat rolümüzü oynamayı iyi öğrendik. Hayatlar devam etmeli ama sabah kalkıldığında da kendimizin farkına varılmalı. Hayır, kimlikler değil dediğim. Ruhumuz, biyolojimiz, zihnimiz...

Bir süre yeni bölüm yayınlayamadım ama işte yine buradayım  :) ve bir ufak değişiklik yaptim. Cohn karakterinin ismini daha doğru yazmak gibi (John) :))) diğer bölümlerde de en kısa sürede düzeltilecektir. İyi okumalar herkese, sevgi ve huzurla kalın.

Hızla büyüyen ailemize katılmanı rica ediyorum. Gel ve kitabımı keşfet

Hikayemde ilk bölümden itibaren güncellemeler yapmaya başladım. İlk yazmaya başlarken o acemiliğin getirdiği hataları ve sıkıcılığı elimden geldiğince kaldırmaya çalışacağım. Şimdilik "Çocuk" bölümü güncellenmiştir. Eğer isterseniz bir daha göz atabilirsiniz ve yaptığım hatalar konusunda beni uyarabilirsiniz. Türkçemi elimden geldiğince geliştirmeye çalışıyorum. :) Bu arada hepinize başarılar.