Minik Tan'ımız artık melek oldu... Bunu söylerken aklıma kendi evcil hayvanların geliyor. Onları kaybettiğim anlar... Kuşum fıstık, gözümün önünde kan kaybından öldü. Kedim müezza, gözümün önünde zehirlendi. Kedim tombik, ona yetişemedim, balkonda düşmeden önce. Kedim tarçın, yıkanırken boğazına su kaçırmıştı, boğazından suyu çıkarmayı deneseydim belki de yaşayabilirdin. Ancak ben sadece korktun, ıslah ve yumuşacık tüylerin, beni korkuttu. Titriyordun. Hala yaşıyordun ama ben birley yapamadım. 2 dakika sonra, sen de gittin tarçınım. Kedim tekir, gözümün önünde dışarı kaçtın. Seni yakalamaya çalıştım, ancak yakalayamadım. Bir daha da göremedim seni... Konu neden burada ya geldi diye soracak olursanız, evcil hayvanınınızı kaybetmenin acısı diyebilirim sadece size. Onlara o kadar bağlanıyorsunuz ki, artık melek olduğunde kabullenemiyorsunuz, atlatamıyorsunuz onun ölümünü. İçinizde bir burukluk kalıyor. Yeontan vefat ettiğinde, Taehyung nasıl üzülmüştür kim bilir? Ben bile onu fazlasıyla benimsemişken, gitmiş olması çok büyük bir yara bırakıyor bende. 7 yaşında vesat etti Tan'iemiz. Umarım hayatını mutlu geçirmiştir, umarım ölümünde korkmamıştır. Çünkü tüm evcil hayvanlarının ölümünde, bir korku vardı gözlerinde. O gözleri görmek daha çok kırdı aslında beni... Pekala, boşverelim bunu. Umarım iyi uyursun Yeontan. Army ve BTS seni hep sevdi, hep de kalbinde taşıyacak.