ygnmeri
https://www.wattpad.com/story/237475844-nalan Kitabıma bir şans vermeye ne dersin?
@TheLarviya
1
Work
1
Reading List
533
Followers
Eğer bu çalışma koşullarında ölmezsem bir iki gün içerisinde yeni bölüm sizlerle olacak. Öncesinde size giriş kısmını takdim etmek istedim. Birkaç güne görüşürüz, kendinize iyi bakın ♡ Ayın arkasına gizlenmiş olan gündüz, güneşin ilk ışıklarıyla beraber doğmuştu. Gündüz doğarken beraberinde birçok şeyi de getirmişti. Yeni haberler, yeni umutlar, yeni acılar ve yeni mutluluklar... Kimi insanlar da yeniden doğmuştu gündüz ile beraber. Gecenin en karanlığında sarmışlardı belki daha dün açılan o yaraları, belki yeniden bir araya getirmişlerdi yıkıma uğramış ruhlarını. Ben de yeniden doğmuştum. Dün yeniden ektiğim umutlarımın tohumlarını gece, karanlığında sulamıştı. Gündüzün ilk ışıklarını gören umutlarım filizlenmiş hatta dallanmış budaklanmışlardı. Yeni bir umut doğmuştu bugün benim için. Balkonuma çıkmış, bir saba eşliğinde öylece dikiliyor ve sessiz sakinliğin verdiği o huzuru yudumluyordum. Her ne kadar erken uyanmayı sevmesemde hafta sonları bu saatler bana oldukça keyif verirdi. Balkonuma çıkıp o saba eşliğinde, sessizliğin melodisini dinleyerek, öylece ufka doğru bakmak bana çok huzur verir ve umut dolu hissettirirdi. Gözlerim karşımdaki evin, odama bakan balkonuna çevrilmişti. Bakışlarım öylece oraya dalıp gitmişken istemsizce iç geçirdim. Tam o sırada tıpkı benimki gibi balkona açılan ve boydan boya cam olan sürgülü kapının önündeki perde hızla çekildi. Aynı hızla da sürgülü kapı açıldı, bir beden kendini balkona attı. Yine aynı saniyeler içerisinde de o bedenle gözlerimiz birbirine değdi. Nefesim soluk borumda bir yumru gibi takılı kalırken yutkunmaya çalıştım. Dudaklarım aralandı ve o küçük boşluktan titrek bir nefes bırakıverdim. Gözlerimiz birbirine sanki mıhlanmış gibi öylece dururken bunun verdiği hissiyatla hafifçe titredim. Sanki dilimizin ucuna gelip de dilimizden dökülemeyen kelimeler gözlerimiz arasında bir köprü kurmuştu. O köprüde birbirlerine kavuşuyordu kelimeler. Bizim aksimize özgür ve korkusuzlardı.
https://www.wattpad.com/story/237475844-nalan Kitabıma bir şans vermeye ne dersin?
Eğer bu çalışma koşullarında ölmezsem bir iki gün içerisinde yeni bölüm sizlerle olacak. Öncesinde size giriş kısmını takdim etmek istedim. Birkaç güne görüşürüz, kendinize iyi bakın ♡ Ayın arkasına gizlenmiş olan gündüz, güneşin ilk ışıklarıyla beraber doğmuştu. Gündüz doğarken beraberinde birçok şeyi de getirmişti. Yeni haberler, yeni umutlar, yeni acılar ve yeni mutluluklar... Kimi insanlar da yeniden doğmuştu gündüz ile beraber. Gecenin en karanlığında sarmışlardı belki daha dün açılan o yaraları, belki yeniden bir araya getirmişlerdi yıkıma uğramış ruhlarını. Ben de yeniden doğmuştum. Dün yeniden ektiğim umutlarımın tohumlarını gece, karanlığında sulamıştı. Gündüzün ilk ışıklarını gören umutlarım filizlenmiş hatta dallanmış budaklanmışlardı. Yeni bir umut doğmuştu bugün benim için. Balkonuma çıkmış, bir saba eşliğinde öylece dikiliyor ve sessiz sakinliğin verdiği o huzuru yudumluyordum. Her ne kadar erken uyanmayı sevmesemde hafta sonları bu saatler bana oldukça keyif verirdi. Balkonuma çıkıp o saba eşliğinde, sessizliğin melodisini dinleyerek, öylece ufka doğru bakmak bana çok huzur verir ve umut dolu hissettirirdi. Gözlerim karşımdaki evin, odama bakan balkonuna çevrilmişti. Bakışlarım öylece oraya dalıp gitmişken istemsizce iç geçirdim. Tam o sırada tıpkı benimki gibi balkona açılan ve boydan boya cam olan sürgülü kapının önündeki perde hızla çekildi. Aynı hızla da sürgülü kapı açıldı, bir beden kendini balkona attı. Yine aynı saniyeler içerisinde de o bedenle gözlerimiz birbirine değdi. Nefesim soluk borumda bir yumru gibi takılı kalırken yutkunmaya çalıştım. Dudaklarım aralandı ve o küçük boşluktan titrek bir nefes bırakıverdim. Gözlerimiz birbirine sanki mıhlanmış gibi öylece dururken bunun verdiği hissiyatla hafifçe titredim. Sanki dilimizin ucuna gelip de dilimizden dökülemeyen kelimeler gözlerimiz arasında bir köprü kurmuştu. O köprüde birbirlerine kavuşuyordu kelimeler. Bizim aksimize özgür ve korkusuzlardı.
Wattpadde Michele Morrone furyası başladı herhalde. Hangi kitabı görsem ana karakter Michele. Adam iyi ki bi' 365 Days de rol aldı vshdjsvjshs Michele Morrone'yi önceden tanıyanlar ve 365 Days ile tanıyanlar olmak üzere ikiye bölündük resmen. (Ben Sirene'den tanıyorum adamı bu arada belirtmek isterim :d)
@ Morningblod adam baya iyi ama ya normal kafanın kayması xhssjsdhjdvsj aman yap herkes yapıyor bizim neyimiz eksik :D
@ TheLarviya al benden o kadar. Kafam ona kayıyor ama yapmayacam ya ,adamı her yerde görüyorum. Jskksjsjs
Yeni bölüm yarın geliyor. Şuraya şöyle küçük bir kesit bırakıyorum :) "Üşümüşsün," derken eli çıplak kolumdaydı. Bu temasla istemsizce irkildim. Kalbim yine dövünmeye başlamıştı bile. "Hadi gel sınıfa çıkalım artık." Tabii canım, beraber şu binadan içeri girelim de okuldaki dedikodu kazanı biraz daha kaynasın. "İyiyim ben böyle," dedim. "Sen git." "Ders başlayacak şimdi zaten. Daha ne kadar burada böyle oturmayı düşünüyorsun?" "Belki girmeyeceğim derse," diye çemkirdim. Gözlerim öylece karşıya bakmaya devam ediyordu, asla Rüzgar'a bakmıyordum. "Rahat bırakacak mısın artık beni?" Rüzgar'ın yüzümü izlediğini hissedebiliyordum. Yutkundum ve yerimde rahatsızca kıpırdandım. Birkaç saniye sonra Rüzgar aniden ayaklandı ve üzerindeki siyah, kapüşonlu ceketini çıkarmaya başladı. Ben ise ne yaptığına anlam veremez bakışlarla şaşkınca onu izliyordum. Ceketi çıkardıktan sonra üzerime doğru eğilerek. omuzlarıma doğru ceketi bırakarak, çıplak kollarımı da örttü. Yakınlığı ve daha yakından hissettiğim kokusu başımı döndürmüştü âdeta. Dizlerim çözülüp yere sallanırken teninin sıcaklığı yüzüme vuruyordu. O sıcaklığa sokulup, uyuma isteği tüm benliğime gürültüyle çarptı. Ruhum bu isteğin sarsıcı çarpmasıyla dağıldı. Kalbim bu isteğin yıkıcı etkisiyle ezildi. Titrediğimi hissettim. "Şimdi daha iyi," dedi doğrulurken. Kulaklarım o an söylediklerini algılamıyordu. Benden uzaklaşan kokusu ve sıcaklığının arkasında yetim bıraktığı hissiyatı üzerimden atmaya çalışıyordum o sırada. "Artık seni rahat bırakabilirim." Bir cevap veremedim. Az önceki anın etkisindeydim hâlâ. Benim cevap vermediğimi görünce gözlerime son bir bakış attı ve ellerini cebine sokarak arkasını döndü. Gözlerim gidişini izlerken, ellerim omuzlarımdan sarkan ceketine sarıldı. Burnum ceketin yakasına yaslanırken şimdi kokusu az önceki gibi buram buram ciğerlerime doluyordu. Gözlerim kapanırken dudaklarım hafifçe yukarı doğru kıvrıldı. Bütün bu hareketlerim sanki benim kontrolüm dışında gerçekleşiyordu.
Wattpadde yeni bir hâller var. Neredeyse bir saattir yeni bölümü yayımlayamaya çalışıyorum ama hata veriyor. Çıldırmama ramak kaldı artık. Bir süre daha yayımlamaya çalışacağım. Olmazsa sabah tekrar deneyeceğim. Yine olmazsa bu sefer elçilere bildireceğim. Umarım anlayışla karşılarsınız. Seviliyorsunuz ♥️
Yeni bölüm yarın sizlerle beraber olacak. Ama öncesinde size ufak bir kesit bırakmak istedim. İyi okumalar :) "Bu nasıl bir saçmalık? Çocuk mu kandırıyorsunuz siz?" dedi kahkaha atmaya başlamadan hemen önce. "Siz birbirinizden nefret ediyordunuz hani?" "Demek ki o nefret aşka dönüşmüş, Tunç." diyen Rüzgar'a dönüp bakmak istedim ama bakamadım. Bir şeyleri gözlerimden anlamasından korktum. "Bu saçmalık!" diye sayıkladı tekrar Tunç. "Böyle bir şeyin olması imkansız!" Biliyordum. Biliyordum, imkansızdı. "İmkansız olan şeyi söylesene." dedi Rüzgar belimi koluyla daha da çok sararken alayla gülerek. "Siz!" diye bağırdı birden Tunç. "İmkansız olan sizsiniz!" Tunç'un bağırışı ile beraber birkaç göz daha bize dönmüştü. Zaten ayakta böyle Rüzgar'la sarmaş dolaş dikilip, karşımızdakiyle tartışıyor oluşumuz çevredekilerin dikkatini çekmişti. Ayrıca bizim okuldan öğrenciler de vardı burada. Okula gider gitmez gördüklerini ve duyduklarını herkese yetiştireceklerinden emindim. "İmkansız olan tek şey senin bir beyninin olması olurdu Tunç." dedi Rüzgar alaycıl ses tonunu bozmadan. "Biz gördüğün üzere imkansız değiliz." Dudakları saçlarımın tepesini buldu. Bu hareketi yüreğimi ağzıma getirmişti. Öyle hızlı çarpıyordu ki kalbim göğüs kafesim kırılacak sandım. Sanki nefes alamıyordum. Nefesim, kelimelerim gibi dizilmişti boğazıma. Cümleler dudaklarımın arkasında birikmişti. Dudaklarımı araladığım an bir ok gibi çarpacaklardı karşımdakilerin kalplerine. Sımsıkı kapattım dudaklarımı ve cümlelerimi geri göndermek istercesine yutkundum.
Selam... Birkaç aksilik yüzünden biraz geç gelsemde yine buradayım. Kitabı yeni bölümüyle beraber tekrardan yayımladım. Hepinize iyi okumalar dilerim ♡
Wattpadde dönen olayları eminim ki biliyorsunuzdur. Birkaç gündür insanlar kitaplarını yayımdan kaldırıyorlardı ama ben pek dikkate almamıştım bu durumu. Ancak anlaşılan o ki durum ciddi. Bu yüzden an itibari ile ben de kitabı yayımdan kaldırdım. Bu süreçte yeni bölümleri yazmaya devam edeceğim ama sizinle paylaşamayacağım maalesef ki. Bu durum düzelene kadar da tekrar yayımlamayı düşünmüyorum kitabı. Umarım bir an önce çözülür bu şey. Beni takipte kalın. Seviliyorsunuz ❤
@Morningblod evet, onu da değiştirmek daha güvenli olur. Ayrıca wattpad hesabının şifresini başka yerlerde de kullanıyorsan onların şifresini de değiştirmeliymişsin.
@Morningblod wattpad siber saldırı altında. Birkaç haftadır hesaplarına giremeyen çoğu kullanıcı vardı zaten. Kitabı silinenler bile olmuş galiba. Şimdi de yansıma bir site oluşmuş, tıpkı wattpad gibi. Kitaplarımız orada da gözüküyormuş. Ayrıca bazı kitaplar pdf olarak satışa çıkarılmış. Kişisel bilgilerimize, e-posta adreslerimize ulaşabileceklerini söylediler. AmbassadorsTR nin yayımladığı Duyurular ve Etkinlikler kitabının ilk bölümünde açıklamayı yaptılar. Wattpad ve e-posta şifrelerimizi değiştirmemiz gerektiğini söylüyorlar.
Ormanın Laneti isimli kitabın konusunu severseniz okur musunuz? Konusu şöyle Rüzgar adında bir çocuk hastanede çoğu şeyi hatırlamıyor olarak uyanır. Bildiği pek az şeyden biri okulunda bir soruna karıştığı için Yedisu adında bir köy okuluna yollandığıdır. Yedisu köyünde lanetli bir orman vardır, köy halkı buraya gömülen ölülerin dirildiğine inanır. Fakat ne zaman bir ölü bu orman yüzünden diriltilse tabiat, düzeni sağlamak için köyde her hafta bir insanın yaşamını elinden alır. Kitabin linki altta https://www.wattpad.com/story/221223561?utm_medium=pm&utm_source=android&utm_content=story
YKS öğrencisi olduğumu birçoğunuz biliyorsunuz zaten. Sınavıma tam tamına yirmi beş gün kaldı ve bugünden itibaren de dershanem tekrar faaliyete geçti. Yirmi beş gün boyunca sabahtan akşama kadar dershanede olacağım için sınav bitene kadar yeni bölüm gelemeyecek maalesef ki. Sınavdan sonra bölümler düzenli bir şekilde gelmeye devam edecekler. Beni anlayışla karşılayacağınızı biliyorum ve bunun için size teşekkür ediyorum. Bir dahaki yeni bölüme kadar kendinize iyi bakın, hoşça kalın ♥️
Both you and this user will be prevented from:
Note:
You will still be able to view each other's stories.
Select Reason:
Duration: 2 days
Reason: