ağır hasarlı bir yüreğin sesi tırmanıyor damarlarımda şimdi...denk düşmedik hiç aynı çizgide, aşkın gözlerinde ağlamak düşer ya ayrılıklara...kaybolmuş bir masalın düşüşlerinde , ölü bir hiçlik doğuyor şehrimde, sana varıyor her kavşak...seni seviyor, senli seviyor!
ş/aşkınım, bir seyyahım her kelimemde , sana yazılıyorum, sana siliniyorum ve işte yine sende çoğalıyorum her sesimde...yoksunum senden!
senden önce yokluğun gövdesinde tutamıyorken yapraklarım dallarımı , kanadı kırık bir masala sus pus oluşumdan sesleniyorum sana, biz olmak mı zor, sen olmak mı benliğimde , taşıyamıyorum yokluğunu...büyük hayallerin yorgun bekçisiyim, sende çoğalırken , kendime azalıyorum belki de...geç kalmıştım ya da gecikmişti hayat bana...kader denen kederin maskotuydu bu aşk belki de...
her sözde sana sustum! avazım çıktığınca içime akıtıyorum isyanımı, senli yokoluşların benli ölümlerinde , yok gidişlerine dua oldum , içime sustum! sana kadar ölümlüyüm aslında, intiharlar doladım şiirlerimin dar ağacına, düş oldun gölgelerin siyahında yazgıma...imkansız mısın? imkansız mı aşk?
yokluğunun kış uykusunda sarılıyorum hayaline,sensizliğimde...
bir nefes kadar yakın, bir düş kadar uzak gelse de bu aşk sana , umudumu yüreğine astım , kim bilir yağmurlu bir gece getirir belki seni bana .... ya da ...
Yalnızlık Abidesi...
- JoinedJune 13, 2018
Sign up to join the largest storytelling community
or