GÜÇ SAVAŞLARI gelecek bölümden..
⚔
"Şştt, naif tenlim. Titreme öyle kucağımda yoksa seni göğsüme hapseder ve bir ömür kendime tutsak ederim."
Serin sudaki bedenlerimiz birbirine temas halindeyi. Sert ve yapılı vücuduna titreyen parmak uçlarımla tutunuyordum. Üstelik bu soğuktan değildi. Bambaşka ve hiç tatmadığım bir duygudan dolayıydı.
"Bir daha öpeyim mi?" dedi küçük bir çocuk gibi görünerek başını omzuna eğdi ve bana parlayan gözlerle baktı. "Çünkü gönlüm daha önce ne böyle nadide bir koku soludu ne de gözüm böyle tapılası bir güzellik gördü."
Yüzümü ona doğru iyice yaklaştırdım ve kulağına doğru eğildim. "Sana iyi bir haberim var," dedim tenine değen sıcak nefesimle gerilen omuzlarını hissederken. "Beni öpmek için bu kadar dil dökmene gerek yok."
Bu açık bir davetti.
"Dilime sen terbiye ayarı çektin kızım," dedi artık kendi söylediklerine bile inanamayan bir sesle. Benim için dudaklarından sevgi nareleri dökülüyordu. Yüzümde beliren gülümsemeye baktı ve bunu görmeye ihtiyacı varmış gibi derin bir iç çekti.
Kızarmış alt dudağı, üst dudağıma tekrardan değdi ve oraya çok naif bir öpücük bıraktı. Dudaklarımız ıslaktı ve bulunduğumuz tatlı suyun tadını taşıyordu. Buna nazaran ondan gelen yoğun nane tadı dilimin ucunu yakarmışçasına alevlendiriyordu.
Uzun parmaklarıyla ince belimi daha sıkı kavradı. Bedenine çekerek beni dediği gibi kendine tutsak edecek hâle getirdi ve görüntüsünün aksine yumuşak dokulu dudakları bu sefer hoyratça hareket etti.
⚔