asrinkizi

Devrimim benim, 
          	kutsanmış medeniyetim,
          	seni düşündükçe içimde hükümetler devrilir.
          	Yol kenarına çekilir otobüsler,
          	gece karanlığında bir sigara içilir.
          	Şairler duvarlara yazar şiirlerini,
          	sokağa çıkar tüm yasak düşünceler,
          	mahalleye bayram gelir.

asrinkizi

Devrimim benim, 
          kutsanmış medeniyetim,
          seni düşündükçe içimde hükümetler devrilir.
          Yol kenarına çekilir otobüsler,
          gece karanlığında bir sigara içilir.
          Şairler duvarlara yazar şiirlerini,
          sokağa çıkar tüm yasak düşünceler,
          mahalleye bayram gelir.

asrinkizi

geldim, gördüm, beynimden vurulmuşa döndüm.* bir şehir, hiç gelmemiş gibi ya da hep oradaymışsın da geri dönecekmişsin gibi hissettiriyorsa o şehri ateşe vermek gerekir. içinde yanmaya hazırdım. yağmurlar hiç durmadı. bir insana kaç defa veda edilir? arkama bakamıyorum. bakarsam gidemem, kalırsam öldürürüm. gücümü, içimdeki güçsüzlükle tükettim. yol ve zaman kavramının önemsizleştiği zamanlar dönecek bir evin olmuyor. rutubetli odaya sürekli kireç sürmek, rutubeti geçirmiyor. pencereler artık nefes aldırmıyor. birden durdu. çok trafik, çok insan. adımlarım benden kaçıyor. yürüyorum ama hep aynı yerdeyim. ayaklarımda çamurlar, temizlenmiyor. bir ağaca sarılıyorum. başladığım yerde bitiyor dünya.

asrinkizi

Onlarca kavga, onlarca acı sığdırmışızdır belki bizim hikayemize. bütün mutluluklarımız ardında bıraktırmıştır hüzünlerimizi, kötülüklerimizi. şimdi dönüp baktığımda canımın alev alev yanışı kalmış gibi sadece. o kalbin bana çarpmadığını görmek, tek bir heyecanlı gelişin bana çıkmadığını görmek ancak bunları hissettirebilirdi. herkese karşı savunurken ve de geleceğim diye söz vermişken. karşımda göreceğimi bildiğim adam bu değildi. hasretinden geberirken sabaha kadar özleminle ağladığım halde bir adım atamayacak hale getirdin beni. istenmediğimden başka bir şey düşünmez oldum. bilmem geçer mi acı, diner mi bu özlem? ama kendimi kaybettirdin sen bana, sen bana bizi kaybettirdin.

asrinkizi

Biliyorum geleceksin günün birinde, oturup kendini anlatmak isteyeceksin. Pişmanlıklar dolanacak diline, nereden başlasan bilemeyeceksin. Sonra ben ayaklanacağım, kendine iyi bak bile diyemeyeceksin. O gün ilk ve son kez bir karede olacağız, sonra rüyalarıma bile giremeyeceksin.

asrinkizi

Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar ve yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar ve bu yüzden düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik, sarılırsak yanarız deyip, aşkı hep uzaktan sevdik. Sen sevmek için yaratılmamışsın, sevilmek için yaratılmışsın. İnsan sevmek için mutlaka güzel bir şeyi seçmelidir. Güzel denilecek bir şey varsa o da sensin. Seni sevmek, göğüs kafesimde bir gökdelen jeneratörü taşımakla aynı şey. Sen benim ipe sapa gelmez arzumun kaynar bir tutkususun. Hem yakar, hem yanarım. Sen benim, durmak bilmeyen bir haylaz çocukluğumsun. Hem güler, hem güldürürüm. Sen benim deli dolu duygumun kimseyi takmaz bir vurgususun. Layıkıyla sever, hakkıyla yaşarım. Sen..senin geçtiğin her cümle nasıl da güzelleşiyor.

asrinkizi

Kayboluşa açılan yerde tüm sokakları ezbere biliyor gibiyim. Her köşesini defalarca gezdiğim yolların kaldırım taşlarını sayıyorum gözlerim kapalı. İşte 315, 316, 317... gözlerimi açıyorum, bir uçurum. Yalnız kendimi aşağı bırakmaya kalksam bulutlar tutacak bedenimi. Öylesine düşürmek istemiyorlar çünkü. Beni yağdırmak istiyorlar. Ruhumu damlalarına katarken boğazıma dizilen taşları tek tek yağdırmak istiyor her biri. Çaresiz baş sallıyorum. Ne takatim var ne kelimelerim. Sudan damlalara birkaç tanede ben ekleyiveririm diyorum yaşlarımdan, fena mı? Beni tutacaklarından emin bir adım atıyorum boşluğa. Düştüğümü hissediyorum. Tuhaf geliyor. Açmıyorum gözlerimi. Bir şeyler ters. Şimdi diyorum, şimdi yumuşak bir şeyler tutacak bedenimi. Tutmuyor. Öyle sert, öyle acı ki tenimin değdiği yer, yağmurlar dahi acıyor halime. Reddediyorlar yağmayı. Gözlerim henüz açılmadı. Çakıldığım yeri yokluyor parmak uçlarım. Bir şeyler batıyor, yırtıyor ve kanatıyor.