arkadaşlar ekin derler, sizde herhalde öyle dersiniz ama samimiyeti severim, lakap filan takın yani hoş olur. güzel değilim, latif ya da şirin belki bir kitap kurdu ama hayır ahuda değilim. feminist bir yanım var mı bilmiyorum, metafizikle de uzaktan yakından alakam yok. hem daha normal fiziği çözememişken, ne metafiziği? sensin metafizik. kendini anlamayan bir varlığım. içimdeki "beni" hiç çözemiyorum ve asla çözemeyeceğim sanırım. bir güzel yanım var ama, yazıyorum. her şeyi, herkesi yazıyorum. yazan her insan yalnız mıdır bilmem ama ben kendi içimdeki yalnızlığa gömülmüş durumdayım. evet arkadaşlarım var elbette onları çok seviyorum iyi ki varlar ama beni anlamak için ben olmak gerek, benden bir kopya filan gerek. bir de müziği çok seviyorum, çevremdekiler bana göre masumane sevgime bağımlılık diyor. belki de öyledir ama ben müziği çikolata gibi, deniz gibi, mavi gibi, siyah gibi, bu dünyada güzel ve hala saf kalabilen her şey gibi seviyorum. ayy ben Türkçe dinlemem .ss tarzı bir insan değilim, çünkü duygularımı en iyi benim dilimin, benim sözcüklerimin yansıtabildiğine inanıyorum. neredeyse 3 yaşımdan beri Athena hayranıyım ama Gökhan -Özoğuz olan- hayranlığım son iki senede başladı. ve ben kaç yaşına gelirsem geleyim her zaman artarak devam edeceğini biliyorum. çünkü hayatımda böyle samimi ve içten birini daha görmedim, nerden biliyorsun demeyin canlı gördüm. kalbi öyle mükemmel ki bakmayı bilen herkes bunu farkedebilir. henüz bir konserine gitmedim ama en yakın tarihte yapacağı bir konser için annemden izni kaptım. Athena ve Gökhan hayranlığımın dışında; Duman, Teoman, Şebnem Ferah, Ahmet Kaya'da dinliyorum. e birde Navy'lik var tabii. nasıl müzik zevkin var filan demeyin, MÜZİK EVRENSELDİR. beni içine çeken ve orada kaybeden her şeye sonsuz hayranlık ve sevgi duyuyorum. 
bir de, kaç yaşındasın, nerde yaşıyorsun, okulunun adı ne, hobilerin ve fobilerin var mı ve en'le başlayan tüm klişe soruları kınıyorum. beni tanımanız için bunlara ihtiyacınız yok..sevgiler