Buse
16
İzmir

Ruhumun en ıssız topraklarına su serp ki yaşamak için bir nedenim olsun. Su, senin parmak uçlarından damlasın ruhumun derinliklerine. En sıcağı olmasın, en soğuğu da olmasın. Senin parmağındaysa, en sıcağı ve en güzelidir zaten. Soğuğunu bir kenara bıraktığın zaman, avuç içlerimdeki sıcak hatıralarıma seni anlattığımı hatırla. Kerpetenle ruhumu bedenimden ayıran ellerine, daha iyi şeyler yapacağını söyle. Ellerin gözlerimi okşasın, yaşlarında boğulsun. Tırnak uçlarındaki sevdayı yaşat bana, en masumu, en sıcağı. Seni hak ettiğim gibi, ruhunu hak et. Ellerini avuç içlerime aldığım zaman, bana sıcaklığını bahşederken cenneti hissedeyim sessiz gürültünde. Konuşma ki, dudaklarını aralamak için dudaklarımı kullanayım. Ruhumun ruhuna, gözlerimin ellerine, ellerimin, cennetine ihtiyacı var. Soğuk yanaklarını ellerimle ısıtmama izin vereceğin gün, ruhunu hak edeceksin.

Buse Gürbüz