"Bir araba kullanıyorum ağlayarak senin kalbinin koridorlarında
Gözlerimin buğusundan girsem bir bariyere
Suçlar mı kendini kalbin belki işte bir umut, tamamen zevkine.
Beni zemininde ağlattığın odanın duvarları üzerime yıkıldı.
Nefretimden cevaplarımın kötüleştiği çok az şey vardır
Seni sevmem güzel gelmiyor mu yoksa gözüne? 
Oysa ben sana bakarken yıldızları geceden gözlerine, gökyüzünün maviliğini semadan sesine çalar kaçardım.
Hep bir derin kayboluşlar, hep bir sarsıcı keşlikler yakalardım.
Derinlemesine kesilen yaralarımda tuz diye hayali parmaklarını gezdiriyorum, tenimin her bir köşesinde. 
Kaldırıyorum omuzlarımı; itiraz ediyor çocuk yanlarım... Diyor yine bir şeyler; 'Canım yanmıyor, parmaklarında senin gibi...
Keskinliği tatlı dilinden almış sanki.'
Gülerken çekildiğim tek fotoğrafı katladı kalbinin sabırsız yerleri, yok oldum ve bak kalmadım işte şimdi, istediğin gibi.
Kat yerlerinden kırıldı sana doğurduğum kelebek kanatlarımdaki çocuk peri.
Ve sen başardın.
Gurur duy kendinle, gurur duy beni günahkâr eyleyişlerinle
Kendini benden mahrum edişlerinle.
Ben hak etmedim de, yolunda sen dayadın kaburga kemiklerime ak bıçaklarını birkaç misina diye.
Sandım, bembeyaz olur gün ışığım. 
Her şeye zıt olan senin, ak bıçaklarının karadan çalındığını anlayamadım.
Ne kadar aptalım. 
O bıçakları bile göğsümde gururla taşıdım."

İnstagram: https://www.instagram.com/busedoguu/
Facebook: https://www.facebook.com/buse.dogu.94