casopeia
ellerimi uzatsam sana değmez bilirim
casopeia
casopeia
casopeia
bi' kelime daha edemem ama anla
casopeia
belli bir insanın sesinin yankılanımının yarattığı atmosferin yönlendirdiği bir hikâye yazmayı hayal ediyorum. onun sesinin. aklımda bir olay örgüsü yok, sadece onun tınısının izini sürmek ve bunu, müzik misali, cümlelerle bestelemek ve onları, saydam katmanlar olarak onunkilerin üstüne eklemek.
ve aşkın gücü nedir ki kışın renksiz göklerinin deliklerinden düşüp ağaç dallarını örten beyazlığından başka.
casopeia
sesin sürekli cızırdayan bir radyo gibi kulağımda dönüp duruyor
casopeia
fısıltılı, güleç, sarkastik, öfkeli, sert, yumuşak, kısık, yüksek, alçak, uyarıcı, uykulu, sıcak, yaklaşık, sarmalayan, saçmalayan, kaygılı, sevgili, utangaç, düşünceli, nefesli, nefessiz, kavurucu, kaba, kavgacı, duygulu, ağlamaklı, heyecanlı, dalgın, hasta, belirsiz, barışçıl, örük, önerir, vakur, olgun, çocuk, karmaşık, örtük, açık, geveze, kucaklayan, şefkatli, kırılgan, saygılı, öğretir, şakır, sakin, derin, aniden ses tonları unutulur gibi değil sahiden
casopeia
i can't help it
casopeia
casopeia
no matter how much or how often people hurt each other, loving someone is never a waste
casopeia
forget-me-not
casopeia
anything hurts less than the quiet