aynı camlar, aynı penceler hatta aynı basamaklar. her adımında farklı bir anı. hatırladıkça içine dalıp gittiğim ve yine 4 yaşında hissettiren anılar. sadece durup baktım, orada ben de olabilirdim, orada bizde olabilirdik. ne çok ihtimal vardı. bakmakla yetindim, geçmiş bir hançerin acısı gibi boğazıma düğümlendiğinde durdum, durdum ve kaldım. artık bir ihtimal kalmamıştı, orası artık benim evim değildi, hiç olamayacaktı. can atsamda, yanıp kavrulsamda hatta acıdan kıvransamda. bir evi ev yapan nedir ki?