Yorgunum. Neden diye sorma, anlamalısın. Sevilmeyen insanda hep bir halsizlik ve bitmişlik olur. Sen bilmezsin, benim sayemde ama ben yaşıyorum bu yorgunluğu sayende. Her ne olursa olsun diyorum bazen, bu cümle şu sıralar, yani seni sevdiğimden beri, çok aklımdan geçiyor. Seni sevmeyi her ne olursa olsun bırakmamalıyım, her ne olursa olsun seni korumalı, izlemeli, dinlemeli ve sevmeliyim. Ne olursa olsun, istersen tüm insanlık önünde haykırayım bunu ama sen anlamazsın işte.
Sevgiyi sen öpmekte, sarılmakta ve gecelerde sanarsın ama sevgi bu değil işte, o yüzden bana seni seviyorumlarda desen inanmayacağım. Çünkü ben bedeninle ve çoğu kez, yanımda sen yokken ruhunla muhatabım ama alınma, lütfen lakin ruhumun senden aldığı bir şey yok. Seni sevdiğini biliyor, o kadar. Tüm mesele, tüm kavgalarımız ve evde yükselen seslerimiz bundan ibaret. "Dokun," diyorum sana. "Bedenime değil, bir kere de ruhuma dokun." lakin direnmeye devam ediyor, şu kendini yüksekte gören aciz mi aciz ve yüce mi yüce benliğin, inkar ediyor her şeyi.