demonsalai

şimdi tanrısal bir edayla duruyor ayakta, acı çekerek baştan çıkarırcasına

demonsalai

yaşamak istiyorum 
          ama sadece korkuyorum 
          insanların beni tanıdığı halime aslında hiç uymuyorum 
          yaşlanmaktan korkuyorum 
          okunmaya değecek bir şeyler yazamamaktan da 
          insanların güvenini boşa çıkarmak istemiyorum 
          mutlu olmayı öğrenememekten 
          bir gün yeniden kırılmaktan 
          ailemi kaybetmekten 
          sonunda yapayalnız kalmaktan 
          korkuyorum

demonsalai

ben niye kimselerin ağlamadığı yerlerde ağladım?
          kopardığım çiçeklerden niye hep kan fışkırdı?
          ırmak aktı denize, yaprak toprağa düştü
          bana çakıl taşları, bana kuru dallar kaldı
          bitiriyorum burada
          artık hiçbir şey sorma

demonsalai

küçücük gecemde benim, 
          ne yazık rüzgarın yapraklarla buluşması var 
          küçücük gecemde benim,
          yıkım korkusu var
          
          bakıyorum elgince ben bu mutluluğa 
          bağımlısıyım ben kendi umutsuzluğumun
          
          rüzgar bizi götürecek
          rüzgar bizi götürecek

demonsalai

içim sıkılıyor
          avluya çıkıyorum 
          ve parmaklarımı gecenin 
          gergin teninde gezdiriyorum
          hiç ışık yok
          kimse güneşle tanıştırmayacak beni 
          kimse serçelerin şölenine götürmeyecek beni 
          uçmayı anımsa 
          kuş ölümlüdür

demonsalai

yeryüzünün hiçbir yerinde
          yerleşecek yer 
          bulamadım kendime
          gittiğim her yeni iklimde 
          oraya alıştığımı hissedince 
          bıkmaya başlıyorum
          ve oradan 
          bir yabancı gibi 
          uzaklaşıyorum
          fazla yaşanmış 
          bir çağda 
          dünyaya gelmişim
          bir an tadını çıkarabilmek için
          yaşanmamış bir hayatın
          masum bir ülke 
          arıyorum