!HAYALİNE AŞIKSIN!
Aslında kimse gerçekten sevmiyo.
Evet, belki çok seviyo, delice seviyor ,hatta âşık ama gerçek değil.
Çünkü onun delice sevip aşık olduğu karşısındaki değil, HAYALINDEKI.
Hepimiz öyle degilmiyiz?
Çocukluğumuzdan itibaren ,dizilerle, reklamlarla hatta masallarla bir güzel/yakışıklı dayatması yapıldığı gibi aşk/sevgi dayatmasıda yapılmıyor mu?
Kimin hayalindeki aşkı yokki?
Huyu huyuna,boyu boyuna, yakışıklı/güzel ,kaslı/ince belli,sadık/kılıbık, kıskanç/gevşek vs vs vs....
Çocuklukta başlayıp ergenlikte coşan bu hayaller sonunda birine yapışmak istiyor. Sonrasında o korkuttuklari aşka kendini hazir hissettiğinde (yada büyümek (!)istediğinde) kriterlerinden birkaçının uyacağı birini arıyor gözlerin.
[Evet korkuttuklari aşk çünkü bu aşiladiklari aşk gerçekten korkunç. ]
Neyse birini buldun ,aha aşık oldun. "Tanrım! Hayallerimdeki aşk! " diye haykırıyorsun. Herşey tozpembe bir müddet, sonrasında gözünün önündeki hayal perdesi kalkıyor . Artık sevgili/eş/partner inin kendisini görmeye başlıyorsun. Artık istmiyosun çünkü sen onu değil hayallerini sevdin salak. Ama suç yine karşıdakinin, çünkü o değişti sen salak değildin (!).
ARTIK NEREDEYSE KİMSE BİRBİRİNE AŞIK DEĞIL, HERKES HAYALİNE AŞIK.
Hangi erkek bir kızı beli kalın diye seviyor ki. Yada burnu çirkin diye. Yada kilolu diye. Hanginiz Agresif yada içine kapanık bir kızla sevgili olmak ister.
YADA
Hangi kız bir erkeği göbekli diye seviyor ki. Yada suskun diye. Cılız ve bakımsız bir erkeği kim ister? Yada hiç bi kadın evlilik hayali kurarken atışmada eşini sakinlestirdigini hayal edermi?
Bunlar kulağa bile garip gelen şeyler değil mi!
Çünkü biz karşımızdakine ve kusurlarına aşık olmayı birakali çok oldu. Anne karnında bile Hayalimize mükemmel bir partner kriteri cizdirip, ona aşık olmamız aşılandı.
Gerçek aşk bu olmamalı.