Belki bu tür mesajlardan artık bıktın ve rahatsız oluyorsun ama her hikaye, her yazarın iç dünyası bir şansı hak eder...
____
Hayatta dinlemeye doyamadığımız sesler vardır. Örneğin şırıl şırıl akan bir derenin sesi, rüzgârın yapraklara vurunca çıkardığı hışırtı, annemizin sesi, kitap sayfalarını çevirirkenki ses, bir bebek oyuncağına bastığımız zamanki ötme sesi... ne kadar da çocuksuyuz. Hatta bebeksi ayrıca savunmasız... Aslında önemsiz dediğimiz o minik sesler bizi gülümseten, hayata bağlayan şeyler.
Yaşadıklarımızdan sonra hayatın sıradanlığına ihtiyaç duyabiliyoruz. Gülümsemek isterken ağlayabiliyoruz. Yapayalnızken gülümsemek kolay gibi de durmuyor... Öksüz kalınca nefes almak zor geliyor...
"Anne bana ninni söyler misin?"
________
Başak'ın yalnızlığı çok haksız. O kadar tatlı bir yüreği var ki yalnız olmayı hak etmiyor. Kimse yalnız olmayı hak etmiyor. Herkes gülümsemeli.
Ayrıca bir insanın attığı kahkahalar kadar uzun olurmuş ömrü.
_____
Yazıyorum...
"Bundaki anormallik ne?" diyecekseniz "İstediğim kadar büyüyemiyorum." derim size cevaben.
"Zamanla olur dert ettiğin şeye bak." diyecek olursanız da "İnsanların kalplerine ne kadar erken dokunabilirsem o kadar çok şeyi değiştirebilirim." derim sizlere.
Yazdıklarımla insanları birleştirmek istiyorum.
Çıkar ilişkisi için değil, gerçekten yanımda olacak dostlara ihtiyacım var.
Peki bu yolda yanımda mısın?
____
Hikayemin linki:
https://www.wattpad.com/story/254010958?utm_source=android&utm_medium=link&utm_content=share_reading℘_page=library℘_uname=ceylul_d_℘_originator=ITdJmu6kvkLQyi8AQ88vSvVcUUDsTESnp5zeKB552sPZuwp5FOcjXJER5gqQADGmwKOC9ltqSsFKUKZVNI507TMiHOnVffS7HaPPc18Kyl75CZIj8rnbx36D7MTDSJOd
(Hikayedeki her şey hayal ürünüdür, artık bu tür sorular almaya başladım, Başak'ın yaşadığı hiçbir şeyi ben yaşamadım, bilginize.)