engelimi açmışsın... neden?
hakkımda konuştuğun her şeyi biliyorum.
o gün intihar edene yardım edilmeli mi konusu hakkındaki fikrimi sordun ama fikrimin arkasındakileri sormadın bana, iyi ve kötünün ne olduğu siyah ve beyaz gibi kesin değildir.
onun dışında kişiliğimin de boktan olduğunu düşündün sanırım... ama o yıl biz hep birbirimizin yanında olduk, dertleştik, arkadaş olduk biz. üstelik depresyondaydım ben.
beraber yemek yer, kitap okur, müzik dinlerdik.
neden o zaman?
kullanılmış gibi hisseden kişi neden sen olasın?
benim senden ne gibi bir çıkarım olabilirdi ki? seni seviyordum ve tek bir şüphem yoktu senin de bana olan sevgin hakkında.
insanlara güvenememe nedenim oldun biliyor musun? çünkü senin dışında herkes böyle düşünebilirdi ama senden o sözleri duymayı asla beklemezdim.
başka birisinin bana anlattığı -ve benim de inandığım- şey üzerinden seni kandırmaya çalıştığımı düşündün. halbuki hiçbiri benim kendi kafamdan uydurduğum şeyler değildi. sadece koşulsuz inandığım şeylerdi.
şu aralar kafam basmaya başladı. fazla güven kişiye iyi gelmiyormuş, sen söylemiştin. pardon ya, gerçi çok sorun olmamıştır senin için. çünkü sen zaten bana hiç güvenmemişsin ki!
diğer bir arkadaşımla (h) bu konu hakkında tartıştığımızda (n) nin anlattıklarında tutarsızlıklar olduğunu fark ettik. aptal değilsin evet, tebrikler.
aramızdaki tek fark benim arkadaşıma koşulsuz güvenmem fakat senin bana güvenmemendi.
bunun için seni suçlamazdım, iki yüzlülük yapmasaydın tabii.
bana inanmadığını söyleyebilirdin.
bir yıl yüzüme gülmeyi seçen de sendin.
adıma, kişiliğime itham ettiğin her sözü kelimesi kelimesine hatırlıyorum.
en azından ben hiçbir zaman arkadaşım dediğim insanlar hakkında böyle şeyler düşünen, söyleyen birisi olmadım.
saatlerce ağlatır mı insan, ağladığında yanında olan kişiyi?
baban konusunda seni anlayacağımı bildiğin için mi kullandın beni?
kim kimi kandırdı?
sen en iyisi bunu bir daha düşün.