gokce_adali

Oha-... Şuna bak, şuna! İçine düşecek şimdi kadının!"
          	
          	"Abartma Şule. Abimin bir şey yaptığı yok... Sen asıl-... Karşısında oturana bak!"
          	
          	"Aris mi?"
          	
          	"Ne zıkkımsa adı işte!"
          	
          	 "Yok be..." "Doğru düzgün ağzını bile açmadı. Gökalp konuşuyor sürekli..."
          	
          	Abimin arkası dönük Şule, nereden görüyorsun konuştuğunu?"
          	
          	"Kafası kımıldıyor! Bak-... Bak! Bak! Bak, görüyor musun?! Oha artık! Oha... Elini attı kızın sandalyesine."
          	
          	 "O ne ki... Aris-... Aris, kızın memelerine baktı!"
          	"Hangi kızın? Ben görmedim valla. Adam gayet ustrupluca oturuyor."
          	
          	"Hııı... Öyle san..."

gokce_adali

Oha-... Şuna bak, şuna! İçine düşecek şimdi kadının!"
          
          "Abartma Şule. Abimin bir şey yaptığı yok... Sen asıl-... Karşısında oturana bak!"
          
          "Aris mi?"
          
          "Ne zıkkımsa adı işte!"
          
           "Yok be..." "Doğru düzgün ağzını bile açmadı. Gökalp konuşuyor sürekli..."
          
          Abimin arkası dönük Şule, nereden görüyorsun konuştuğunu?"
          
          "Kafası kımıldıyor! Bak-... Bak! Bak! Bak, görüyor musun?! Oha artık! Oha... Elini attı kızın sandalyesine."
          
           "O ne ki... Aris-... Aris, kızın memelerine baktı!"
          "Hangi kızın? Ben görmedim valla. Adam gayet ustrupluca oturuyor."
          
          "Hııı... Öyle san..."

gokce_adali

 "Ben senin ağzından ismimi duymak için ne kadar çok bekledim, biliyor musun? Ama o adama-... İki günde Mete dedin! Mete... Hiç zorlanmadan, duraksamadan, takılmadan...""Ben... Ben dışarıda senin yanında bile yürüyemedim Gökçe! Ama o adam elini tutup davetlere katılıyor seninle! Sana yüzük takıyor.... Kolye alıyor!"  "Kolye!" "Kolye, Gökçe-... Kolye..."
          
          
          

gokce_adali

Gelmezsin sanıyordum... 
          
          Kolay bir karar olmadı. Ama hem verdiğim sözleri tutarım, diyelim hem de sonra kafamı ütüleme diye...
          
          Kafanı utülemek?
          
           Gelmeseydim sözünü tutmadın der, sürekli lafını yapıp canımı sıkardın. Dilinden kurtulamazdım bir daha...
          
          Dün kurtuldun ama...
          
           Ben! Ben bir deyimden bahsediyorum!
          
          Ben de...

gokce_adali

"Ariiis!"
          
          "Canım?"
          
          "Sen ne arsız bir adamsın ya!"
          
          "Ne durun var ne durağın... Aaa..."
          
          "Gökçe..."
          
           "Ne?" 
          
          "Bu gece ağzımda pamuk şekerler erittin benim... Nasıl yaptın bunu? En son çocukluğumda yemiştim..."
          
          "Gökçe?"
          
          "Neee..."
          
          "Orada mısın?"
          
          "E-evet..."
          
          "Oradasın tabii. Canıma okudun benim bu gece... Sonra da bastın gittin..."
          
           "Kim kimin canına okudu acaba? Evdekiler-... Evdekiler bile şey dediler... 'Ne oldu sana?' diye herkes sorunca... 'Ağzımı direğe çarptım' dedim!"

gokce_adali

"Maalesef oyle... Ama merak etmeyin... Yarın bırakırım kendisini... Evet, ben de oyle umuyorum... Bir sonraki tutuklanması umarım erken bir zamanda olmaz..."
          
          "Hayvan!" diye fısıldadı, Gökçe.
          
          "Anlaşıldı Sayın Başkan... İyi akşamlar diliyorum..."
          
          Gökçe, Aris'i sinirle itti. "Sen ne fırsatçı, ne alçak bir adamsın ya!"
          
          "Ochi..." dedi Aris, başını iki yana sallayarak. "Ben sadece babanı tasdik ettim... Hem bunlar sır değil ki? Senin nasıl bir baş belası olduğunun tüm ada farkında..."
          
          Gökçe, hırslı bir sesle "Benim!" dedi. "Benim o adada bela olacağım tek baş..." İşaret parmağıyla Aris'i alnından itti. "Seninki!"
          
          Aris gülerek "Demesen anlamayacaktım..." diye yanıt verdi. "Hiç belli etmiyorsun."

gokce_adali

Yüzbaşım?
          
          Ne,Teğmen, ne?!
          
          İyi misiniz?
          
          Evet? Ne oldu?
          
          İsmet Başkan Takip edildiğini anlamış sanırım. Askerlerimizi atlatmış. Aradım sizi ama açmayınca ben de-...
          Beceriksizliğinizi yüz yüze iletmek istedin...
          
           Başka, Adoni?
          
           Bir de Rita sürekli beni arıyor, Yüzbaşım. Onun da telefonlarını açmıyormuşsunuz.
          
          Ne diyeceğini biliyorsun, Adoni.
          
          Elinizin dolu olduğunu iletirim, Yüzbaşım
          
          Teğmen!

gokce_adali

Gökçe'ye bakıyordu. Çehresine hüzün oturan Gökçe'ye, bakışları bulut yüklü Gökçe'ye, suskunluğunun altında çığlıklar patlayan Gökçe'ye...  "Şuna bak!" dedi. "Mavi giymiş bir de-... Yunan bayrağı gibi geziyor ortada! Söylesen kan çıkartır ki, mavi kırmızıya dönsün diye... Tabiatı böyle çünkü. Vahşi-..." "Nefret ediyorum bu kızdan, Adoni!" diye ekledi. "Nefret ediyorum-..."
          
          "Muhakkak öyle, Yüzbaşım!" dedi, Teğmen Adoni. "Kendisini tutuklamamı ister misiniz?"

gokce_adali

Yıl 2039, iç savaşın yaşandığı Türkiye'de çatışmalar bitmek bilmiyor. Gökçeada Yunanistan işgali altında, Yunan Yüzbaşı Aris Nikopoulos Türk Doktor Gökçe Adalı, farklı saflarda, imkansız ve tutku dolu bir aşkın pençesinde... Gökçe, elindeki silahı düşmanının kalbine dayadığında Aris'in tek isteği o tetiğin çekilmesi çünkü ikisinin başka bir kurtuluşu olmadığının farkında...

gokce_adali

Artık gerçek bir yüzleşme için gözlerini açması yeterliydi; gözlerini açması ve aynadaki aksine şöyle bir bakması... Yine de hala yumuyordu onları Aris. İnatla ve inkarla yumuyordu. Zira haresiz gözlerini araladığında dönüştüğü canavarı görecek olmaktan deliler gibi korkuyordu.