heraios

Panoma güzel söz yazar mısınız? Ben hiç bilmiyorum beğendiklerimi kullanacağım.

herhangi0birileri

@ heraios  Bu Hayatta Sizi Üzmesine Müsaade Edeceğiniz Tek Şey Sevdiğiniz Bir Kitabın Son Sayfası olsun
Reply

narkocz

Yazayım mı
Reply

mirkelamlar

İncir ağaçları çiçek açtığı vakit yanınızda olacağım. Belki yıldızları izleriz ve gülümseriz. Elinizi tutarım ve tenimize vuran yağmura katılırız. Susarız, şiirler yazarız. Sizin güzelliğinize adadığım çok şarkı var, belki dinleriz. Gökyüzünün mavisinin irislerinizdeki yansımasını izlerim. Tam size dalmışken bana dönersiniz ve her zerresini ezbere bildiğim yüzünü tekrar incelerim. Ardından belki gözlerinizinde zarif kıldığınız bir gezintiye çıkarım. Tebessüm edersiniz. En sevdiğim yanınız, tebessümleriniz ve gülüşleriniz. Gece olur, yıldızlar çıkar diyarımızda. En belirginleri Venüs iken siz daha parlaksınız ruhumda. Ay doğar, karanlıkta kalmış bedenlerimizi selamlar. Rüzgar eserken saçlarınızın güzelinin dağılışında kaybolur ruhum. Tümceler yok olur âniden, güzelliğiniz karşısında suskun kalırlar. Anlatılamayacak kadar güzelsiniz. Kelimelere sığmayacak kadar. Kendinizde pek çok kusur bulursunuz oysaki, bilmezsiniz ki sizi kusursuz yapan şeyler, kusur olarak gördüğünüz güzellikleriniz. Bu sözlerime gülümsersiniz belki. Gerçekleştirmek güzel olurdu, tüm bu sahneleri. Lâkin sizde çok iyi bilirsiniz ki, incir ağaçları çiçek açmaz.

mirkelamlar

Ben sana en sevdiğin o mavi çoraplarını getirirdim. Sonra bayramları babaannenin mezarını ziyarete giderdik. 
            - Gider miydik gerçekten? 
            - Giderdik. Hayatta en sevdiğin kadın için ağlayışını izlerdim senin. Hiçbir şey yapmazdım; gözyaşlarını silmezdim, seni teselli etmezdim. Orada öylece ağlayışını izlerdim senin. Başka insanların mezarlarının etrafında dolaşarak, hayatın ne kadar şahane bir şey olduğunu düşünürdüm. Sonra hiçbir şey yapmazdık. Öylece otururduk. Çok bilinmeyenli bu sorunun yanıtını arardık.
Reply

mirkelamlar

 -Beni niye bırakıp gittin Müzeyyen?
             - Elimde değildi, kendime engel olamadım. Ona aşıktım. Seni üzmek istemezdim ama kendimden de vazgeçemedim. 
            - Değdi mi peki? 
            -Mesele bu değil ki, yaşamam gerekiyordu yaşadım. Ama biliyorsun işte bitiyor en nihayetinde her şey gibi. 
            - Çay için teşekkürler. 
            - Gitme! Lütfen! Diyelim ki gitmedin. Seninle beraber olmaya devam ettik. Ne değişecekti? Ne yapacaktık?
             - Sevişirdik. 
            - Başka?
             - Sabahları beraber uyanırdık. Ben senden önce kalkardım. Senin uyuyuşunu izlerdim. Sonra sen uyanırdın. Bana gülümserdin. 
            - Sonra? 
            - Sonra, sabahları çayı tek şekerli içtiğini, günün diğer saatlerinde şekersiz içtiğini biliyor olurdum. O ilk şekeri ben atardım çayına, zarifçe eritişini izlerdim. 
            - Sonra? 
            - Sonra, en çok boynundan öpülmeyi sevdiğini biliyor olurdum.
             - Güzelmiş.
             - Sonra dışarı çıkardık. Dışarıda yağmur yağıyor olurdu. Biz şemsiyeyi almazdık. Sırılsıklam olurduk. Sonra sen bana sokulurdun. Ama saçağın altına hiç girmezdik. Sonra sen üşütürdün. Ayakların buz gibi olurdu.
Reply

Lynn-sy

ay kadar, şirin bir ufka bakan, ne güzel şiirdi gözlerin, her zaman bakmak istiyorum

Lynn-sy

gülümse yeter gözlerinle
Reply

Lynn-sy

gözlerin benim yolumu parlatıyor
Reply

Lynn-sy

Ve o benim ışığım
Reply

kkariiaee

güzelliğin ne olduğunu anlayacak hissiyata sahip değildiler; yoksa o parlayan gözlerin ve o yanakları kızarmış, ışıldayan yüzün, bu gencin ilk kez yaşadığı aşk hayalinin bir belirtisi olduğunu bilirlerdi.
          
          —martin eden, jack london

heraios

Panoma güzel söz yazar mısınız? Ben hiç bilmiyorum beğendiklerimi kullanacağım.

herhangi0birileri

@ heraios  Bu Hayatta Sizi Üzmesine Müsaade Edeceğiniz Tek Şey Sevdiğiniz Bir Kitabın Son Sayfası olsun
Reply

narkocz

Yazayım mı
Reply