hhuysuzvetatlikadin

geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          	bir taşla iki kuş vurdun 
          	biri benimdi biri de bendim sanki. 
          	kurumuş söğüt ağaçlarına iki mütevazı yuva inşa ettim 
          	kuzey ülkelerinden güney ülkelerine inerken kavmim nasıl beklediğime kanıt olsun diye 
          	bi ben göç etmedim. 
          	geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          	kalbin minyatür bir sapandı sanki 
          	bu daldan buraya, bir ben, bir başıma 
          	düşmüş olamazdım değil mi? #sinemsal

hhuysuzvetatlikadin

geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          bir taşla iki kuş vurdun 
          biri benimdi biri de bendim sanki. 
          kurumuş söğüt ağaçlarına iki mütevazı yuva inşa ettim 
          kuzey ülkelerinden güney ülkelerine inerken kavmim nasıl beklediğime kanıt olsun diye 
          bi ben göç etmedim. 
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          kalbin minyatür bir sapandı sanki 
          bu daldan buraya, bir ben, bir başıma 
          düşmüş olamazdım değil mi? #sinemsal

hhuysuzvetatlikadin

geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu. 
          odamı toparladım. 
          eşyaların yerini değiştirdim. 
          belki on yıllık defterleri, tarihi geçmiş ilaçları çıkardım çekmecelerden.
          şu evrendeki konuşamayan tek papağan, 
          yüzmekten korkan tek balık, 
          zıplamaya üşenen tek kanguru,
          uçmaya yeltenmeyen tek kuş, 
          kükremekten çekinen tek aslan, 
          başını gömmekten ürken tek devekuşu, 
          ışığını gösteremeyen tek ateş böceği, 
          şans getirmeyen tek uğur böceği, 
          ateş saçamayan tek ejderha, 
          tünel kazamayan tek karınca olduğuma inandırılmıştım. 
          kırılgan şeylerin şiddetini anlatacaktım. 
          çünkü bunu yakından tanıyordum.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu. 
          biraz ölmemeyi, 
          azıcık hayatta kalmayı, 
          olduğu kadarıyla yaşamayı
          öğrendim.

hhuysuzvetatlikadin

geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          üzerime bir mercek geçirdim öyle gördüm 
          bilmem bunu ister miydim... 
          tahta atlara dört nala koşmayı 
          guguk kuşlarına uçmayı öğrettim 
          sabaha karşı uyanıp pencereden bakmayı Sl
          Satürn'ün halkasında ağıt yakmayı bıraktım.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          yumruklarımı çiçek gibi gevşetmeyi 
          kalbimi sıradan şeyler gibi açmayı 
          hatırıma kırk fincan kahve içmeyi
          alışkanlık edindim.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu
          çok başım ağrıyor diye ortalıkta gezindim.
          burada anlatım bozukluğu yok
          durmadan tekrar ettim
          çok başım ağrıyor, çok başım ağrıyor.
          geçsin istedim.

hhuysuzvetatlikadin

geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          zırhlardan örnek alıp kendimi kalayladım. 
          camdan bir savaş tankıydım 
          düşmanıma kıyamadım.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          ciğerlerim büzüştü ve daha çok nefes aldım 
          bir uzun hava tutturdum, ıslıkla neşelendim 
          sanırım bir çobandım ve üzgünüm ama 
          koyunlarımı kaybettim.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          güneşimi kestiler ama ses etmeyi öğrendim 
          plastik çiçeklerin tozunu alan annelere 
          bir zılgıt da ben çektim.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          bazı şifalı otları koca fincanlarda kaynattım 
          geceleri o fincanlardan hålime baktım. 
          kendimi anladım.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          kendi nikah törenimde "itirazım var!" 
          diye bağırdım. neden bilmem ama 
          bir tek ben alkışladım.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          sen beni telef ettin. 
          ben ziyan olmadım.

hhuysuzvetatlikadin

geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          herkes koşarken bağdaş kurmayı öğrendim enkazdan karınca kurtarmayı 
          ve hıçkırırken konuşmayı 
          bir yumruk, gözlerime indi 
          yıldızları gördüm, tanrım ne güzel 
          başımı çarptım yere düşünce 
          hayatım bir film şeridi 
          bebekliğim ne güzel. 
          bir ışık gördüm tünelin sonunda 
          ışığa yürümedim, hayat ne güzel. 
          Geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          geyik boynuzlarından meyve topladım. 
          kanguru ceplerinden ikramiye 
          kaplumbağa kabuklarından ev aldım. 
          samanlıkta iğne oldum 
          biri bulsunu bekledim.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          kendi dalına ağır bir meyveydim
          lezzetimden eksilmedi ama
          rendelendim.
          
          geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu 
          bir tek
          bunu anla istedim.

hhuysuzvetatlikadin

Herkesin sırtında, omzunda, kalbinde gördüğümüz ya da görmediğimiz milyon 'bahar' yorgunluğu, üstüne birbirimize yüklenip duruyoruz. Ne kadar yorgun olduğunu ilk itiraf eden en zayıf sayılacak sanki, halbuki biri başladığında devamı da gelse, sürekli güçlü görünmek ve kusursuz olmaya çalışmak yerine herkes olduğu gibi görünmenin ne kadar da sıradan ve aslında numaralar yapmaktan çok daha kolay olduğunu fark etse ne kadar da iyi olmaz mıydı?
          Yarasını gösteren tam oradan tekme yiyeceğine emin, onu korumaya çalışırken başka yerlerinden yaralanıp duruyor. Sevilmeyi çok yanlış anlamış ne kadar da çoğumuz, olmadık yerlerde olmadık vakitler harcamış, en yersiz insanlara en yersiz emekleri verirken belki tutmuş kendini ihmal etmiş, öfkesi, pişmanlığı ondan. Bilemiyoruz ki. Konuşmadıkça bilemiyoruz, paylaşmadıkça anlayamıyoruz. E paylaşmayı da güçsüzlük bellemişiz, aynı kısır döngünün içinde dönüp duruyoruz.
          Herkes sırtındaki bahar yorgunluğunu yere bıraksa ve sonra en yakınındakinden başlasa bakmaya ve görmeye. Kolay değil ama sanmam ki imkansız olsun. #zeynepg

hhuysuzvetatlikadin

İçinde olması gereken bir şeyin kaybından hangi mağaraların ücrasına saklandığımı, oradan hiç çıkmamak üzere kendime davalar aradığımı anlıyorum.Her şeyi tamamlayacak olan o şey. Ancak onunla varolabilirim. Irmak bir başlangıç. Bir düş. Ama bir yol ve bir yoldaş. Ne tabiat parçası, ne çiftlik hayali. Ne kaçıp gitmek, ne ekip biçmek. Sefer de içimde, tahammül de. #mustafakutlu

hhuysuzvetatlikadin

"...altı nokta körler derneği'ne gideyim. körlere sesleneyim: 'arkadaşlar, dünyanın kepazeliğini görmediğiniz için evet şanslısınız, fakat şebnem'in güzelliğini görmek için ölüp cennete gitmeniz gerekecek. sıkın dişinizi.'
          öpüyorum gülüşünün bütün kıyılarını."
          her gülüşünde tüm dünyaya çay ısmarlayayım. #muratmenteş

hhuysuzvetatlikadin

Şifredil
          İçimden sana kuş lokumu almak gül reçeli yapmak ekmek kızartmak çiçek toplamak geliyor. Ben nanelisini severim sen hangisini, bilmek. Çok aradığın kitabı bulmak uzun zamandır beklediğin filme bilet almak cebimde anahtar yerine elini taşımak istiyorum. İçimden sana kaşkolumu vermek sana tuzu kaçmış tuzu yokmuş yemekler pişirmek süt ısıtmak ceketindeki tozu elimle almak geliyor. Birlikte sığırcık sürüsü seyretmek sana kağıttan oklar üflemek sana en fazla ve sadece bu kadar zarar vermiş olmak istiyorum. İçimden sana yaka iğnesi seçmek geliyor kol düğmesi ve duvar saati sana hediyeler aramak sana paketler kurdeleler. İstiyorum ki tütsüler yakıp eski şarkılar açıp pencereden sarkalım ay ışığı ayçiçeği ayçöreği ayçekirdeği sevdiğim her şeyi seninle paylaşayım. İçimden saçını taramak yüzünü yıkamak sana havlu tutmak havluyu önceden ısıtmış olmak geliyor. Sana meyve soymak meyveyi ellerimle toplamış olmak sana günaayydıın diye bağırmak sana iyi geceler diye fısıldamak gördüğüm tüm rüyaları iyiye yormak seni hiç yormamak istiyorum. Hiç bilmem ama içimden sana mızıka çalmak geliyor. Sana nar ayıklamak sana pansuman yapmak senin için buhurumeryemler büyütmek seninle durup hep göğe değil biraz da toprağa bakmak. Kırkayaklar kuşlar kadar güzeldir demek seninle yabanıl otları bile sevmek geliyor içimden. İçimden sana kaşkol örmek yanağına düşen kirpiğini almak yılın ilk karını baharın ilk tomurcuğunu seninle görmek geliyor. Seni süt köpüğüm seni denizköpüğüm diye sevmek seni çocukluk hatıralarını anlatırken dinlemek seni mümkün olsa yeniden bu kez ben büyütmek istiyorum. İçimden en güzel denizlerde seninle taş sektirmek kalbimin derinliğini seninle ölçmek ellerimle topladığım çiçeklerden sana ayraçlar yapmak geliyor. Sadece kitaplarda değil hayatına da kaldığın yerden benimle devam et istiyorum. İstiyorum ki içimden gelen her şey senin de içinden gelsin, içim içinmiş olsun mu? #tugbakarademir

hhuysuzvetatlikadin

Yeşil pencerenden bir gül at bana,
          Işıklarla dolsun kalbimin içi.
          Geldim işte mevsim gibi kapına
          Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
          
          Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
          Ben aşkımla bahar getirdim sana;
          Tozlu yollarından geçtiğim uzak
          İklimden şarkılar getirdim sana.
          
          Şeffaf damlalarla titreyen, ağır
          Koncanın altında bükülmüş her sak.
          Seninçin dallardan süzülen ıtır,
          Seninçin karanfil, yasemin zambak...
          
          Bir kuş sesi gelir dudaklarından;
          Gözlerin, gönlümde açan nergisler.
          Düşen öpüşlerdir dudaklarından
          Mor akasyalarda ürperen seher.
          
          Pencerenden bir gül attığın zaman
          Işıkla dolacak kalbimin içi.
          Geçiyorum mevsim gibi kapından
          Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ. #ahmetmuhipdıranas