Sen de beni bıraktığında bu hayatta hep yapayalnız kalacağımı düşünürdüm. Kendi başrolümde oynarken seni hep hikayemin merkezi sanırdım. Ama şimdi anlıyorum ki, sen benden ayrı birisin. Konuşmalarımızda daha doğrusu benim anlatışlarım senin de dinleyişlerinde sıra hiç sana gelmemiş. Başına bir şey gelmediğinden ya da sorunların olmadığından değil, ben sadece dinlemeyi bilmemişim. Gözlerin de anlatırmış oysa. Şimdi dönsem geriye hiç konuşmam, sıralar da hiç bana gelmez. Keşke biraz da seni yaşasaydık. Benim hiçlerimi hep ederken senin heplerini hiç etmişiz. Şimdilerde de konuşma zorunluluğu diye avutuyorum kendimi. Artık zorunda olmuyorum. Mağdur edebiyatından başka bir şey bilmiyorum. Bu hikayenin benden başka suçlusu olamaz. Şimdilerde de susamıyorum. Sussam keşke. Dayanamıyorum.