livouse

sev dibine kadar ya da dön evine, uğraştırma. 

livouse

benden kaçma.
Reply

livouse

Deli gibi çekiyorum hasretini, o kadar özlüyorum ki. 

livouse

@ivouse olmamış mı?
Reply

ashdile

@livouse oha sen mi yazdın bunu
Reply

livouse

ama dön yine de gözünü seveyim, sanki sonsuz kış başladı. Isınamıyorum, ısıtamıyorum, güneşim soluyor Santrez. Grini bana bulaştırdın, geceye ait olmak zorunda bıraktın beni. 
Reply

livouse

Gözlerine bakarken,
          güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma.
          bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde,
          kayboluyorum.
          Yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum,
          Durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin.

livouse

sırrını her gün bir parça veren.
            fakat hiçbir zaman;
            büsbütün teslim olmayacak olan.
Reply

livouse

 Jeon, gittin. Öyle bir gittin ki, tüm ruhumu emdin dudaklarının arasına. Beni mahkûm ettin sensizliğin kör toyluğuna. Şimdi kalemime can veren letafetin derinden bir sükût-ı hayal tablosu. Artık şiir yazamıyorum Jeon, ellerim titriyor. Parmakların kavradığı her mısrada izlerin açığa vuruyor. Ve bunu, okyanuslarda dahi nadir bulunan türden bir açıklıkla icra ediyor. Kayıp pusuladan karayı arayan gözlerimce bulanık bir açıklıkla sergiliyor. Gidişinin armağını boşlukta, ardına düşen gölgenin açıklığıyla feragat ediyor. Duyuların yalnızca uzaklaşan adımların seslerini seçebildiği sair vakitte, derimi kazıyarak yeniden kanattığın yaralarımın açıklığında boğuluyor. 

livouse

@livouse  Zira Jeon, ismin hâlâ yüreğimde soluklanır. Jeon, benim güzel oğlanım. Seni bekliyor olacağım küçüğüm, uçmak için vakitsiz ayrıldığın bu yuvadayım hâlâ, demeyi ne çok dilerdim sana. Lâkin yuvadan ayrılan yavru kuşlar, bir kez daha yolu bulamazlar. Jeon, yine de bulacak olursan, yuvanın artık o ağaçtan çok uzaklarda olduğunu zikretmek de bana düşecek küçüğüm. Geri gelme, arkana bile bakma. Barınamayacağın bir kış hüküm sürer oldu bu topraklarda. 
Reply