Uzun zamandır telefonu elime alıp da yazamamıştım. Aklıma geldiğinde zamanım yoktu, zamanım olduğunda aklıma gelmedi. Ve uzun süre boyunca yazmamak, yazma işini gözümde büyütmekten başka bir şeye yaramadı. Yazmadıkça Altı Dakika'nın ruhundan daha da çıktım. Altı Dakika'yı yazarken içinde bulunduğum kişiliğimden çok uzaklaştım. İçinde olmayı çok sevsem ve keşke tekrar o kişiliğime dönebilsem desem de fark etmeden gerçekten o kişilikten baya bir uzaklaşmıştım ve o kişiliğine dönmek, o ruhu hissetmek ve bunların hepsinin en başında kitabı baştan sonra tekrar okuyarak o ruha, karakterlerin duygularına, hislerine, o günkü karakterime, duygularıma, hislerime ulaşmak benim gözümde oldukça büyümüştü. Ve doğrusu gözümü korkutmuştu. Ama bugün bilgisayarın başına ciddi anlamda oturduğumda ve ana sayfada wattpad logosunu gördüğümde uzun zamandır yazın emeklerimi ve zamanlarımı verdiğim bu aktiviteden ne kadar uzaklaştığımla yüzleştim. Ne olursa olsun yaklaşık 10 bin kelime ve fazlasıyla duygu, emek, zaman harcadığım bu kitap benim parmaklarımdan çıkmıştı. Emeklerimin ne halde olduğuna bakmak için bildirimlere baktığımda insanların kitabıma oy bıraktıklarını görmek, okumadığım yorumları fark etmek ve hadi bir bakayım diyerek yorumları okumaya başlamak, okurken de bölümleri az çok okumuş olmak yazma isteğimi tekrardan getirdi. O zaman 0.9 ile Yazar Hanım döndü diyelim madem.
0.9 00.00'da yayında.