miss_glass

Bugün günlerden; hiç
          	
          	Benim adım; yok
          	
          	Kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek.
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	CA
          	

miss_glass

O bir Kristal Kadın;
          Paramparça bir vazo. 
          Bir tarihi eser gibi tekrar tamir edilmiş
          Uzaktan bir bütün görünen ama yaklaşınca kırıklarla dolu, belli, çatlakları var. 
          Kristal Kadın. 
          Kırık vazo.
          Duvarlar örüyor korunmak için.Kaçıyor onlardan. Her adımda, her bakışta, her dokunuşta inciniyor Kristal Kadın. Ama onu en çok  mahveden, bunca insan nasıl kör olabilir, nasıl onu görmeden ayaklarının altında ezerek geçip gidebilirlerdi? 
          Her adımda kırılıyor Küçük Çocuk. 

miss_glass

Belki bir gün birlikte, ansızın infilak oluruz.
          Belki son kez seni seviyorum diye haykırırım.
          Bu sana son yalanım olur ve işte infilak oluruz. 
          Ben kendimden bile delice nefret ederken bir başkasını nasıl böylesine mantıksız sevebilirim? 
          
          Ama zaten bir gün bir derviş bana aşkın -evet başımı döndüren o iğrenç kelimenin-  "aklını bir uçurumdan aşağı fırlatmak" olduğunu söylemişti. 

miss_glass

Çocuk
          Sil yüzünden tüm yalanlarını bu şehrin
          Topla kalbini
          Cadde cadde sokak sokak
          Kazı ayak izlerini birer birer gri kaldırımlarından
          Bakma yüzlerine hiç
          Görme onları
          Çoçuk! Bu kez ağlama
          Bu kez git! 
          
          Gölgeni ismini sil yavaş yavaş
          Giderken bu kentten tükür yüzüne yalnızlığının
          Kalbini kendini sök yavaş yavaş
          Giderken bu kentten
          Sakın ağlama, sus!
          C.A 

miss_glass

Ben de arkandan geleceğim yakında merak etme.
          Sana bunu yapanlardan intikamımı alınca.
          
          Morarmış ve soğumuş ayaklarını gördüm önce hafif aralık kapıdan.Sonra tamamen açıp kapıyı yüzünü gördüm.Ölüm sana yakışmış,sevgilim.
          O çiviyi tavandan sökmek istediler izin vermedim.İp de duruyor o günkü gibi.
          Sen doğum gününde gittin ya,ben de öyle yapacağım.
          Senin nefesini kesen iple nefesimi keseceğim.
          Belki orada bizi rahat bırakırlar.
          Biraz olsun ruhumuz sevişir.