İnsan olmamız, aynı zamanda ölümlü olduğumuz anlamına da gelmiyor mu? Yaşadığımız sürenin resmen ölüme atılan bir adım olduğu anlamına... Gelmiyor mu? Geliyor.
Zaten soluklanışlarımız, öylece durduğumuz anlar, melankoliye bağlanmaya harcadığımız saniyeler...
Ölüme inat durulur mu?
Ölüm hiç kapıyı çalmayacak mı, ezbere adımladığı tüm o yolları aşıp da..?
Öyleyse ne diye susuyorsun ki?
Konuş, yaz, düşün, adım at, pes et, ayağa kalk, gülümse, ağla...
(Birilerine içindekileri aç, düşüncelerini ölümsüzlüğüne ilmek ilmek işle, planlanla bir sonraki adımını, o adımı at, savaşmaktan vazgeç, kendini göstermek için dik dur, insanlara bir tebessümünle bile ne kadar güçlü olduğunu gözlerinle anlat, mutluluktan göz yaşlarını dök.)
Hiçbir şey içinde kalmayana kadar açıl denizlere, deneyimlemediğin hiçbir şey kalmayana dene, yaptığın şeyden bıkana kadar yap.
Bir kere doğacaksın. Sonrası... Yok.