Sevmek bu kadar mı zordu? Güvenmek... Sadece doyasıya sarılmak istiyorum. Suç mu, ayıp mı? Bir şekilde bu saçma gelirken diğer yandan kalbim artık dayanmıyor. Sıkıntıyla duracağı günü bekliyorum işte.
Küçük bir kız çocuğu vardı eskiden. Umut doluydu. Gülmeyi severdi. Herkesi severdi... Sonra ruhu kırıldı. Kambur kaldı, genç bir kadının ruhunda. Gözyaşlarını biriktirdi umutları yerine. İçinden ağladı, ama dışarıdan yıkılmaz surlara sahip ve sarsılmaz bir şekilde güçlüydü.
Şimdi bu kız büyüdü. Hiçkimseye ihtiyacı yokken, kambur kalan ruhu ölüyor. Ölüm... Ölüm ne zaman gelir bilinmez. Ama uzak olduğu da söylenemez. Birine ihtiyacı var işte. Son nefelerini onunla alıp-vereceği. Onunla güldüğünde korkmadan ağlamak istiyor. Çünkü o kız, güldüğünde tutamaz kendini ağlar. Bu yüzden de hiç gülmez.
Bir zamanlar vardı ya masallarda. Geçti işte o zamanlar; İşte masalın sonundayız. Kambur kalan ruhun son nefesleri dolaşıyor satırlarda. Gülerek koşturuyor bir kız kelimelerin arasında. Hadi gelsin bir kurtarıcı. Nerede kaldı bu masalda?
-GD
11.04.2017