“Seni Ayşen’le her gördüğümde canım nasıl yandı biliyor musun? Sen Ayşen’e her sarıldığında benim içimde nasıl depremler oldu haberin var mı? Çok kıskandım seni ama senin için, senden vazgeçmek zorundaydım. Ben seni, sen mutlu ol, diye senden vazgeçecek kadar çok sevdim Sarp. Sen benim hiç büyümeyen çocuk sevgilimsin, ilk ve son aşkımsın, bana gönderilen en büyük armağansın, bir ömür avuçlarımın arasında saklamak istediğim adamsın.... Seni çok seviyorum. Her şeyden daha çok ama başına daha fazla bela açmaya hakkım yok. Hayatını bir kere mahvettim, ikincisinin olmasına izin veremem.”
“Hayatımı mahvetmek mi? Sen benim hayatımı güzelleştiren tek varlıksın Feyza. Sevgiyi, aşkı, sevdayı on altı yaşımda seninle öğrendim. Seninle yeniden doğdum, seninle büyüdüm… Benim dünyam sensin sevgilim. Yokluğundan nefret etsem de, seni beklemeyi, yolunu gözlemeyi bile sevdim. İnan kalbim tanımadı senden başkasını, gözlerim görmedi o güzel gözlerinden başka gözler. Ellerim dokunmadı teninden başka bir tene… En önemlisi ben ait olamadım senden başka bir kadına. Hayallerim, umutlarım sensin Feyza. Gördüğüm her düşün adısın. Sen benim canımdan, yüreğimden bir parçasın. Vazgeçemem… Seni on yıl beklemişken şimdi senden vazgeçemem sevgilim.”
Hatıra'nın yeni bölümünden bir alıntı...