!Küçük bir alıntı!
Çatıdan terasa geçtim ve camları kontrol ettim, kapalıydı. Kapının kulpunu indirdim ve şaşırtıcı şekilde açıldı. Ses çıkarmadan açıp yavaşça kapattım ve kocaman odasında gezindim. Odanın bir kısmı çalışma alanıydı, benim baktığım camın önünde yatağı yan duruyordu bir kenarında koca dolabı bir kenarında da köşelik küçük dolap vardı. Dolabını açtığımda burnuma tanıdık bir koku doldurdu. Bu koku beni sinirlendirmişti ama nedenini bilmiyordum. Dolabın her yerini inceleyip o bodrum katındaki gibi bir şey olup olmadığına baktım ama yoktu. Yatağın altına, içine, etrafına baktım. Çalışma bölümünün her yerine baktım gayet normaldi her şey. Gözlerim masanın üzerindeki kağıtlara kaydı.
Bir sürü kağıt vardı ve üzerinde çizimler vardı ancak boya kullanılmamıştı. Ev, oda, insan, gökyüzü, kıyafet, eşya ve silah çizimleri doluydu. Mükemmeldiler! O kadar iyiydi ki ağzım açık kalmıştı. Kağıtları karıştırıp göz gezdirdim. Aralarından bir renkli resimdi. Kaldırıp baktım ve şok oldum. Ben bu! Beni çizmişti ama öyle böyle bir bakışı bile anlıyordum. Nefret ve zevkti gözlerimdeki, elim boğazımdaydı bacaklarım uzanmıştı ve dizimden bileğime kadar çizik vardı kan akıyordu.
Pantolonumun sol bacağımı dizime kadar açtım ve o silik çiziği gördüm. Su sesi kapanmıştı ama ben yinede resmi incelemeye devam ettim. Elim bacağımdaki çizgide yol sürdü. Bacağımı kapatıp resmi masaya koydum.
Üzerimde gri şort ve gri yarım atlet vardı ama neredeyse her yerim kandı. Karnımda hilal çizgisi vardı ama imza gibi çizilmişti sanki karnıma kalemle. Hilal?
/Bıçak hilal dövmesinin üzerinde gezindi. “Anlamı nedir?” boynundan akan ter ve kan bıçağın üzerine aktı. “Geçmişte kalmış ve unutulmuş bir anlam."/
Siktir! Bu suikastçı geçmişimde olabilir miydi, o hatırlamadığım günlerimde? Bacağımdaki o sebebini hatırlamadığım izin sebebi o olabilir miydi? Olmamalıydı.
/Her şeyi hatırlamasını sağla./ Lanet olsun..
/Sen benim elimde can çekişeceksin ve kurtulsan da eziyetin devam edecek./ Lanet olsun!