içimizde paramparça ufacık kırıntılara kadar bölünmüşken hayat, içimizdeki okyanusların en derininde boğulmuşken umutlar, içimizdeki yangınlar acımasızca alev almışken, içimizdeki tüm parçalar, tüm inandıklarımız, tüm dirençlerimiz, tüm dayanaklarımız, tüm çocukluğumuz paramparça olmuşken, içimiz yıkık bir savaş yerini andırıyorken, içimiz terk edilmiş bomboş bir şehirken, içimiz rüzgârlıyken, içimiz sessizken, içimizdeki depremlerden ve kıyametlerden sonra en ufak bir canlı belirtisi yokken, nasıl oluyor da hâlâ ruhumuz içimizde? nasıl oluyor da kalbimiz hâlâ atıyor? hâlâ nasıl nefes alıp, nasıl direniyoruz hayata? bakmayın gülümsediğime, bakmayın ayakta durduğuma, bakmayın normal göründüğüme, ben paramparçayım.