sanisser

kafanda öldürmediğin insanın cesedi toprağın altına girse de kalbi göğüs kafesinde atmaya devam eder. sesi, yüzü, kalbi, dokunuşu, enerjisi… anılarında saklanır her biri. bir yere gidersin; önceden onu gördüğün bir yerdir orası, tam o köşede yaşamaya devam eder ruhu işte. aklında oynatıp durursun tam orada söylediklerini, o kaldırımda yürüyüşünü, eğilip bakmışsa bakış açısını; yüz ifadesini hatırlarsın, ses tonunu hatırlarsın, saçlarına değen rüzgarın; saat kaçtı onu bile hatırlarsın. mümkün kılmaz hayat birini öylece unutmayı. öldürmez çünkü dünya, öldürdüğü insanın hatırasını. 

sanisser

kafanda öldürmediğin insanın cesedi toprağın altına girse de kalbi göğüs kafesinde atmaya devam eder. sesi, yüzü, kalbi, dokunuşu, enerjisi… anılarında saklanır her biri. bir yere gidersin; önceden onu gördüğün bir yerdir orası, tam o köşede yaşamaya devam eder ruhu işte. aklında oynatıp durursun tam orada söylediklerini, o kaldırımda yürüyüşünü, eğilip bakmışsa bakış açısını; yüz ifadesini hatırlarsın, ses tonunu hatırlarsın, saçlarına değen rüzgarın; saat kaçtı onu bile hatırlarsın. mümkün kılmaz hayat birini öylece unutmayı. öldürmez çünkü dünya, öldürdüğü insanın hatırasını. 

sanisser

onu çok uzun süre beklemiştim. hala ilk günkü gibi sevdiğimi düşünüyordum. bir gün ansızın yolda denk geldik ve ben hiç heyecan duymadım, kalbim delicesine çarpmadı sadece yanağımda küçük bir tebessüm belirdi. işte böyleydi hayat. ona olan sevginin aslında çok uzun zaman önce bittiğini onunla karşılaşana kadar anlayamıyorsun.