serenityjm

"Canımın yoncası, bir sabaha daha seninle uyandım; bu kez çok daha erken… Gözümü açtığımda içimde seni özlemenin verdiği o derin hisle telefona uzandım. Rüyamın silik izleri hâlâ üzerimdeydi; sanki sen yanımdaydın, ama sessiz bir hüznün içinde, yorgun ve suskun bir şekilde.
          	
          	Yorgun bakışlarını görünce, yere çöküp sana uzun uzun sarıldım. Yüzüne bakmaya cesaret edemedim; biliyorum, gözlerim gözlerine değse belki kelimelere dökemeyeceğim bir ağırlıkla dolacaktım. O an tek arzum, seni yerden kaldırmak, yüklerini bir an olsun hafifletebilmekti. İki yürek, tek bir anın içinde sükûnet bulmaya çalışıyordu.
          	
          	Anlamanı beklemiyorum, anlaşılmak da değil arzum; ama seni nasıl derin ve saf bir sevgiyle sevdiğimi unutma olur mu? Hangi mevsimin içinde olursan ol, daima senin için endişeleneceğim. Bil ki kalbim, senden başkasını seçmeyi dahi düşünemiyor; çünkü yuvasını çoktan buldu. Senin için hayal kırıklığı ya da umutsuzluk olmak istemem; yalnızca senin evin olmayı dilerim."

serenityjm

"Canımın yoncası, bir sabaha daha seninle uyandım; bu kez çok daha erken… Gözümü açtığımda içimde seni özlemenin verdiği o derin hisle telefona uzandım. Rüyamın silik izleri hâlâ üzerimdeydi; sanki sen yanımdaydın, ama sessiz bir hüznün içinde, yorgun ve suskun bir şekilde.
          
          Yorgun bakışlarını görünce, yere çöküp sana uzun uzun sarıldım. Yüzüne bakmaya cesaret edemedim; biliyorum, gözlerim gözlerine değse belki kelimelere dökemeyeceğim bir ağırlıkla dolacaktım. O an tek arzum, seni yerden kaldırmak, yüklerini bir an olsun hafifletebilmekti. İki yürek, tek bir anın içinde sükûnet bulmaya çalışıyordu.
          
          Anlamanı beklemiyorum, anlaşılmak da değil arzum; ama seni nasıl derin ve saf bir sevgiyle sevdiğimi unutma olur mu? Hangi mevsimin içinde olursan ol, daima senin için endişeleneceğim. Bil ki kalbim, senden başkasını seçmeyi dahi düşünemiyor; çünkü yuvasını çoktan buldu. Senin için hayal kırıklığı ya da umutsuzluk olmak istemem; yalnızca senin evin olmayı dilerim."

serenityjm

Şimdi arasam ne derim bilmiyorum, ne dersin, ne kadar susarız? Şimdi arasam seni, arayabilsem.. Bildiğim tüm dillerde “dön” desem sana, diyebilsem.. Bu kadar insan olmasam ben, Bu kadar insan olmasan sen, Böyle gururlu, böyle afsız. Vicdanım acıyor, Sarılsan geçecek, Gelsem şimdi sana, Öyle aniden, Bağırsam biraz gözlerinin içine baka baka, seni nasıl sevdiğimi, Seni nasıl büyük, Seni nasıl anne gibi, Seni nasıl herşeyden çok sevdiğimi bağırsam. Dökülsem sana, Dökülebilsem.. Bu kadar insan olmasak biz, Böyle kibirli, böyle inatçı. Umudum azalıyor. Sarılsam geçecek, Tutup kendime çeksem seni, Öpsem, öpebilsem.. Sen de karşı koymasan bana, Sende karşılık versen hatta. Bu kadar insan olmasak, Böyle bencil, böyle kinci.. İçim yanıyor, Sarılsan geçecek. Bu kadar insan olmasak sevgilim! Haklı sanmasak kendimizi, mükemmel sanmasak, savaşmasak.. Bastırmasak özlemlerimizi, saklamasak.. Özledim, sarılsam geçecek..

serenityjm

"Hayatın içinde duruyorum, yanımda seninle. Hayatı yaşamak var, bir de yaşamaya değer kılmak. Sen hiç bilmeyeceksin, ikisinin arasında dolaşıp durduğumu, çünkü sana hissettiklerimi hiç anlatmadım. Herkes yaşar bu hayatı; bir şekilde akıp gider her şey. Ama ben, senin gözlerine baktığımda her şey daha başka oluyor. Bir soluk daha anlam kazanıyor, bir an daha kıymetli hale geliyor. 
          
          Biliyorum, herkes bir gün mutlu olur, herkes birini bulur ve o kişi ona mutluluğu getirir. Ama bu mutluluğu değerli kılacak birini bulmak, ruhunu titreten, tüm hayatını değiştiren o kişiyi bulmak… İşte bu o kadar kolay mı? 
          
          Gözlerinle bana baktığında, dünyadaki tüm sesler susuyor sanki. Sadece ikimiz kalıyoruz, o anın içinde. Herkesin bir hayatı var belki, ama sen bana dönüp baktığında, benim hayatım yaşanacak bir öyküye dönüşüyor.  Ve her defasında şunu düşünüyorum: Hayat sadece yaşanacak bir şey değil, seninle yaşandığında yaşamaya değer."

serenityjm

"Can parçam, biriciğim, yıldızım Nerelerdesin? Yıldızlarınla birlikte usulca kaybolduğunda, dünya en derin karanlığına büründü. Benim yıldızlarım yok; ben yalnızca çiçeklerin arasında kendini arayan, köklerinde saklanan biriyim. Yıldızlarımı hep senin gözlerinde buldum ben, senin ışığınla göğümde renkler buldum. Sana belki yalnızca yaralarını saracak bir dokunuş olabilirim, ama sen o gözlerinle benim sonsuzluğumsun, evrenimde açan nadide bir çiçek, hayatımda solmayan tek ışık... Seninle aydınlanan bu dünya, sensiz renksiz kalıyor, her şey soluk, gökyüzü sessiz… Gözlerinde kaybolmayı, yıldızlarının göğümde parlayışını öyle özlüyorum ki…"

serenityjm

Hatırlıyor musun o sabahı? Annenin gitmesini istemediğin, bir ailen olsun diye sessizce dua ettiğin dakikaları... O gece uyuyamadın, çünkü annenle aynı evdeydin. İçin huzurla dolmuştu, uzun zamandır ilk defa yatağına o huzurla girdin. Annenin varlığı senin için büyük bir lütuftu.
          
          Küçüktün, sadece bir yuvanın olmasını istedin. Senin de başını okşasın, saçlarını örsün istedin. Baban doğum gününü hatırlasın istedin. Heyecan uyutmuyordu seni; annenle kahvaltı yapacaktın sabah. Gözlerini bir an kapasan, belki de gitmesini kaçırırdın diye düşündün. O gece hiç uyumadın, ama annen yine de gitti… Sabahın o erken saatlerinde, sen kapının önünde ağlarken gitti. 
          
          O günü hâlâ unutmadın, çünkü o gün ailenin yokluğunu derinden hissettin. Ve şimdi, bu ay bir kez daha aynı kaybı yaşadın. "Ailen olurum" diyen o kişiyi kaybettin. Gün doğarken yine yere çöktün ve ağladın, tıpkı o gün gibi. Hâlâ öğrenemedin belki de; bir ailen olmadığını. Oysa ne güzel gelmişti sana, ne kadar huzurlu hissettirmişti. Onun senin yuvan olması ne kadar da güzeldi...