Ay'ı çok severim, kitaptaki karakterimin ismi Miray. Düzenlemeden önce okuyanlar elbette anlarlar tabi ancak Ay'ın bende cidden yeri bir başka, hele ki Dolunay'ın(-!!!!). Demir eksikliğim var; tabi henüz kitabımda yazmamış olsam da Miray da benimle birlikte bu eksikliğe sahip. Fakat işin güzel tarafı Miray'ın Demir eksikliğini giderecek bir Balaban'a sahip fakat benim ne bir Demir'im ne de bir Balaban'ım yok. Benim için derin anlamlar içeren bu isimleri seçmemin nedeni bunları düşünerek seçmem değil, tamamen bana yaptığı fakat benim farkında olmadığım ancak aşırı güzel olan çağrışımlar. Tam anlamıyla kitapların kendi kaderlerine yazdıklarına inanmama neden olan şey bu isimleri seçtikten sonra ki tesadüfleri fark etmem oldu ki tesadüflere inanmam, aslında bunun bir tesadüf olmadığı ve hatta başka bir boyutta Demir ve Miray'ın yaşadığına eminim! Yine kitabımda henüz bahsetmesem de, benim, odanın en güzel köşesi olarak tabir edebileceğim bir nokta var ve orada (kelimenin devamı da olacak ancak bu spoiler olur, o yüzden devamını kitapta göreceğiz hep birlikte ancak bunu bilenler çıkacak çünkü Gerçeğe Dönüş'ten önceki isme sahip olan Sen Kimsin'de bundan bahsetmiştim) DeMirAy yazıyor. Ben, gece yarısı yatağımda uykuya dalmayı beklerken bunu fark etmiştim ve sabah olur olmaz arkadaşıma iletmiştim çünkü benim de şaşırdığım bir durum olmuştu. DeMirAy! Düşünsene, rastgele isimler arasından Demir'i, daha sonra Miray'ı buluyorsun, bunları senin bilinçaltından sana çağrışım yaptıkları için seçiyorsun, kitabında yazmayı bir miktar ilerledikten sonra fark ediyorsun ki isimler birbirini tamamlıyor. İşte o yüzden diyorum, cidden kitap kendini yazıyor, bizler sadece bunları insanlara okutmak için birer aracıyız.
