st6rswillfall

Çok sevdiğiniz birisi var ve hayatınızın devamında da yanınızda olsun mu istiyorsunuz? Sakın zamana bırakmayın yapıp yapabileceğiniz en büyük hata olur. Bizzat deneyimledim, öyle yazıyorum bu satırları. Diyebileceğim tek şey çabalayın. Gerçekten seviyorsanız çabalayın. Hatalarınızı affedin, beraber olgunlaşın. Biraz yorulacaksınız ama elbet değecek. Karşılıklı saf aşk bir lütuftur, bunu kaybetmemek için çabalayın. Unutmayın ki sadece bir kere sahip olabileceğiniz bu hislere sahip çıkın, çünkü hiç bir zaman aynı hisler tekrardan yaşanmayacak. Her şey ilkinde, en saf halinde güzeldir. İkinciye kalmadan o saflık her daim bozulur, kimse aynı kalmaz, çok istese de kalamaz.

st6rswillfall

Çok sevdiğiniz birisi var ve hayatınızın devamında da yanınızda olsun mu istiyorsunuz? Sakın zamana bırakmayın yapıp yapabileceğiniz en büyük hata olur. Bizzat deneyimledim, öyle yazıyorum bu satırları. Diyebileceğim tek şey çabalayın. Gerçekten seviyorsanız çabalayın. Hatalarınızı affedin, beraber olgunlaşın. Biraz yorulacaksınız ama elbet değecek. Karşılıklı saf aşk bir lütuftur, bunu kaybetmemek için çabalayın. Unutmayın ki sadece bir kere sahip olabileceğiniz bu hislere sahip çıkın, çünkü hiç bir zaman aynı hisler tekrardan yaşanmayacak. Her şey ilkinde, en saf halinde güzeldir. İkinciye kalmadan o saflık her daim bozulur, kimse aynı kalmaz, çok istese de kalamaz.

st6rswillfall

Matmazel, aslında hâlâ aynıydı sadece korkularına bir tane daha eklenmişti. Tekrar aynı şeyleri yaşayacağının korkusu. Oysaki bilmiyordu ki aşığının onu bir daha incitmeyeceğini, ama korkuyordu işte. Hevesi kırılmıştı biraz da. Kırmıştı birileri hevesini. Zamanında hevesini kıranın da aşığının oluşu onu inciten gerçekti. Değişti zamanla aşığı da, aynı değildi. Matmazel için tüm engelleri yıkabilirdi artık. Ama o da korkuyordu, alıcağı tepkiden, matmazelin onu eskisi gibi sevmeyeceğinden ve en çokta bunu sürdüremeyebileceklerinden. Farkındaydı o da her şeyin. Çok geç(?) kalmış olabileceğinin farkındaydı. Aşk ikisini de fazlasıyla hırpalamıştı, kaptırmışlardı kendilerini serpecik aşklarının ateşine... Şimdiyse o ateşte ikisi de yavaş yavaş yanıyor, külleriyle -korkutucu- rüzgara kapılıyorlardı.