taefter

Keşke göğüs kafesimde saklayabilseydim seni, zerreni incitecek toz tanesi bile değemeseydi çehrene.

-krobak

-krobak

Ey benim cânımın ta kendisi,
            
            Bu satırları okuduğunda, artık ben hayatında olmayacağım belkide.
            Bil ki, gitmek benim için kolay olmadı. Her adımımda, her nefesimde, seni düşünerek yandım. Fakat öyle ağır bir yük çöktü ki gönlüme, ne adım atacak mecalim kaldı, ne de yaşamak için bir sebebim.
            
            Gitmeden evvel sana veda etmek isterdim. Son bir kez gözlerine bakmak, ellerini tutmak, yüzünü hafızama kazımak isterdim. Lâkin dalmışım kendi içimde kopan kasırgalara; düşüncelerim o kadar ağır bastı ki, seni göremedim bile. Affet beni...
            
            Seni ne çok sevdiğimi kelimeler anlatmaya kâfi gelmez. Yaptıklarımdan bin pişmanım. Seni böyle eksik, böyle yarım bırakmak, canımı en çok acıtan şeydir. Bilirsin, ben seni son kez öpmeden, son kez sarılmadan gidemezdim. Ama işte... böyle oldu.
            
            Şimdi artık, yalnızca seni değil, kendimi de ardımda bırakıyorum.
            Ömrümden vazgeçiyorum.
            Kendimle birlikte, seni de içimde öldürüyorum.
            Ama bil ki, her şeye rağmen, sen bende hep bir sonsuzluk gibi yaşayacaksın.
            Silinmeyecek bir iz, kapanmayacak bir yara olarak kalacaksın içimde.
            
            Kendine iyi bak, ey balım, ey gönlümün en derin yeri...
            Ben artık yokum.
            Ama adın, bir dua gibi kalacak dudaklarımda.
            Bir başka âlemde, başka bir zamânda, belki tekrar karşılaşırız.
            Şimdilik hoşça kal.
            Elveda diyemem sana, çünkü seni yok sayamam...
            Ancak sessizce çekilirim hayatından, bir gölge gibi
Contestar

-krobak

Şimdi, vakit tamam oldu. Bunlar sana dair sarf edeceğim son sözlerdir. Vaktinde nice kelâmlar biriktirmiştim gönlümde, lakin artık ne mecal kaldı söylemeye, ne de heves. İçimden gelen her şey, seninle beraber küle döndü. Eğer bu satırları okuyorsan, bil ki bir anlık olsun ardına dönüp baktın. Bir zamanlar gözlerimde gördüğün sevgiyi aradın belki, ya da hatırına bir sızı düştü, kim bilir... Lakin artık ne fayda? Ne yapsan, ne desen, kalbimin kapanmış kapılarını bir daha aralayamazsın. Sen, beni benden alıp vefasızca bir köşeye atan, ruhumu inciten oldun. Beni öldüren sen oldun; adınla, yokluğunla, ihanetinle. Şimdi sana elveda diyorum, öyle bir elveda ki, ardından dönecek ne gözüm kaldı, ne gönlüm. Elveda ey bir zamanlar ömrümün yıldızı, şimdi karanlığımın sebebi olan kişi...
          Bal, Elveda.

-krobak

Vaktiyle haber verdiler ki, sevdiğim cânım, ebedî âleme göçmüş. O vakit, dünyam başıma yıkıldı. Her şey bir anda mânasını yitirdi; gönlümde yalnız bir arzu kaldı: onun yanına varmak, onunla birlikte sonsuzlukta kaybolmak... Acım öylesine derindi ki, ruhum bir yangın yerine dönmüştü. Ölüm bana bir kurtuluş gibi görünmüş, onun ardından gitmek, tek tesellim olmuştu. İçimde bir küçük ümit vardı ki, belki ruhlarımız o büyük boşlukta birleşir, yine beraber oluruz diye hayâl ederdim. Ona bir söz vermiştim: "Yanına geleceğim," demiştim, "ayrılık bize haram olacak." Lâkin vakit geçti, hakikat perdesi aralandı. Meğerse o hiç ölmemiş! Bütün o acılar, bütün o gözyaşları, bir yalandan ibaretmiş. Beni aldatanlar, kalbime azap yüklemişler. Gerçeği öğrendiğimde bir kere daha yıkıldım; zira o öldü diye avutmuştum kendimi, ama şimdi öğrendim ki yaşıyor. O zaman içimde başka bir yara açıldı. Eğer gerçekten ölmüş olsaydı, belki içimdeki bu öfke, bu kırgınlık olmazdı. Lakin o hâlâ nefes alıyor, ve ben affedemiyorum. Beni böylesine kandırışını, kalbime vurduğu bu darbeyi affedemiyorum. Yine de, vaktiyle ettiğim yemini unutmadım. O olmasa da, oralarda beni beklemese de, ben sözümün ardındayım. Gideceğim. Belki orada bir serap gibi dolanacak hatırası; belki de hiçbir iz bulamayacağım. Lâkin olsun. Belki bir başka âlemde, belki başka bir çağda ruhlarımız buluşur. Şimdi geride her şeyi bırakıp yola çıkıyorum. Gönlümde ne kin, ne beklenti var; yalnızca sessiz bir vedâ, sessiz bir hüzün...

-krobak

hahaha oğlum çok komik espri lan valla yemin ediyom. baya komik çok üst düzey bir espri bu ya. bunun düzeyini millet de öğrenmesi lazım. fazla komik yani, hani mesela bazı espriler yapıyorlar mahmut bu kadar komik değil. hahaha. ben şimdi buna gülüyorum ya, yarın gülemiycem diye üzülecem kendim. hani genel olarak baktığında espri şeylerine bunun çok üst düzey kalıyo bu espri. hahaha. ulan biraz az komik yap da gülmekten altıma sıçmayım. hahaha. sen bu espriyi bi tane uçak kirala, arkasına koy bu espriyi, yedi düvel duysun bunu. ulan gülmekten öldüm yemin ediyom bu kadar komik aaa. yani biraz az komiğini yap bunun, gene gülecem. çıkalım dağların başına hep beraber halay çekerek bu espriye gülelim, yani bu esprinin karşılığı çok daha kaliteli esprilerin önünü de açar, ülke olarak kalkınırız yani. sen bu espriyi yap afrikadaki çocuklar açlıktan ölmesin...