taomyeon

yaşadığım haklı haksız hiçbir şeyi unutmadım, unutamıyorum ve artık ne yaşayacak güzel günlerimin olduğuna, ne birini sevebileceğime ne de birinin beni tüm çıkarları gözardı edip sevebileceğine olan inancım kalmadı. arkadaşlarımın bile. 
          	tüm ümidimi yitirdim ve artık sadece herkesten dayanacak kadar güçlü olamadığım ve daha fazla umrumda değilmiş gibi davranamadığım için beni affetmesini istiyorum. 
          	umarım yavaş yavaş artık beni cezalandırdığını düşündüğüm Allah sesimi duyar ve çıkış yolu yakındır. artık hiçbir şeyden korkmuyorum ve geride bırakırsam üzüleceğim tek kişi Bulut ve Asil. 
          	onların da beni anlayacaklarını biliyorum, zira bana koşulsuz sevgiyi verebilen tek kişiler onlar.
          	
          	Doğa 

taomyeon

yaşadığım haklı haksız hiçbir şeyi unutmadım, unutamıyorum ve artık ne yaşayacak güzel günlerimin olduğuna, ne birini sevebileceğime ne de birinin beni tüm çıkarları gözardı edip sevebileceğine olan inancım kalmadı. arkadaşlarımın bile. 
          tüm ümidimi yitirdim ve artık sadece herkesten dayanacak kadar güçlü olamadığım ve daha fazla umrumda değilmiş gibi davranamadığım için beni affetmesini istiyorum. 
          umarım yavaş yavaş artık beni cezalandırdığını düşündüğüm Allah sesimi duyar ve çıkış yolu yakındır. artık hiçbir şeyden korkmuyorum ve geride bırakırsam üzüleceğim tek kişi Bulut ve Asil. 
          onların da beni anlayacaklarını biliyorum, zira bana koşulsuz sevgiyi verebilen tek kişiler onlar.
          
          Doğa 

taomyeon

özür dilerim, yine de insanların hiçbir zaman tercih ettiği, çıkarı için kullanmadığı, kusurlarıyla kabul ettiği ve o olmasa yaşayamam dediği o insan olamadığım için; başkalarından özür dileyip de bana bir açıklamayı bile hor gördükleri için, beni hep tek başıma bıraktıkları için ve en çok da benliğimden çok başkalarını düşündüğüm için kendimden özür dilerim. 
          her şeyi denedim yemin ederim dayanabilmek için çok çabaladım. elimden gelenin en iyisini yaptım en iyi maskeleri taktım, en iyi rolleri oynadım, üzüntümü; kırgınlığımı, tüm mutsuzluğumu en güzel şekilde örtüp kimsenin aklının alamayacağı kadar iyi güçlü rolü kestim ama artık hayır. artık kabul etme zamanımın geldiğini düşünüyorum. 
          ben düştüm. bu uzun zamandır böyleydi, yaslandığım dağların yıkılışını kendi gözlerimle izlediğim günden beri yerlerde sürünüyorum, dizlerim yara bere içinde artık omuzlarım bile ağrıyor. mutlu değilim. güçlü? hiç olmadım. 

taomyeon

annemle babamın kavgalarına aklım ermeye başladığında 8 veya 7 yaşındaydım ben. ablam biraz dik kafalıydı. o onların arasına girerdi, ben sabah okul olmasına rağmen gece yarıları uyanır yatağımda yapmayın diye saatlerce ağlardım. diğer çocuklar mışıl mışıl uyurdu. kapıya polis de gelse ne annem, ne babam, ne de ablam gelirdi yanıma. ben ablamın üvey olduğunu bile polis babamı götürürken ablam yüzüme bağırdığında öğrenmiştim, el kadar çocuktum belki 8 taş çatlasın 9 yaşındaydım. 
          o yalnızlığı hatırlıyorum günlük, o kadar iyi hatırlıyorum ki 9 yaşında çocukken 20 yaşında kadın gibi olgunlaşmak zorunda bıraktı o yalnızlık beni. hep çabaladım yemin ederim. az cam kırıkları toplamadım yerlerden sabahın köründe, gözüme yumruk yedim de haftalarca insanların yüzüne bakamadım ben. her şeyi yuttum. tüm bunları, o küfürleri, yaşadığım, tanık olduğum her şeyi içime attım kabul ettim; herkesi affettim. annemi affettim, babamı affettim, ablamı bile affettim. yerime başkalarını önemsediklerinde, sevgi sözlerini kendi gözlerimle okuduğumda dahi affettim ben. 

taomyeon

bir şey olsa asla karşımdakine söyleyemem, kalbim kırıldıysa içime atarım. ama bunların sonu hep bugüne çıktı işte. insanlar içime kapandığımda taktığım sinir maskesini hep gerçek sandılar. beni hep öfkemden vurdular, hep yalnız bırakıp başkalarına mavi boncuk dağıttılar. beni ellerinden gelen her şekilde sömürüp, sıra bana gelince burun kıvırdılar ve hep kusurlarımdan bahsettiler. biri bile gelip sebebini sormadı. soran da hep değiştirmeye çalıştı beni. bak doğa bu huyun iyi değil değiştir, bak doğa bu kişilerle görüşme. bak doğa canımı sıkıyorsun, bak doğa hep böyle oldun zaten, hep öfkelisin işte doğa, senin sorunun bu. bunu çöz. 
          
          doğa, doğa, doğa. 
          özür diledim defalarca tamam dedim, çevremde değişeceğime dair söz vermediğim tek bir kişi kalmadı. iyiliğimi düşünüyorlar zannettim ama aslında kendi iyiliklerini düşünüyorlardı, bu kadar çok içine atan birinin eninde sonunda patlayacağını biliyorlardı çünkü. 

taomyeon

önümdeki sınavı düşünmekten artık başıma ağrılar giriyor. canım kalkıp da o masanın başına geçmek istemiyor. şu zor günde 270 lira aileme nasıl para ödetirim bilmiyorum, kendimi şu sıralar sadece aileme değil herkese yükmüşüm gibi hissediyorum.
          hayatım boyunca bu hep böyle oldu. kendimi hep yük olarak gördüm. hep çok çalışmalıydım ben, iyi bir şeyler yapmalı ve insanları onurlandırmalıydım. hep mutlu etmeliydim hep gülmeliydim, neşeli olmalı ve üzgün zamanlarında yanlarında olmalıydım. hep bunun için çabaladım hayatım boyunca. bir güne bir gün bugün de insanlar bana hizmet etsin, bir gün de onlar beni pohpohlasın diye düşünmedim. 
          ben hep gerek bulut, gerek ev, gerek ikili ilişkilerim olsun etrafına neşe saçan biri oldum. sorsan bunu herkes söyler, yüzünden gülücük eksik olmuyor der. beni tanıyan tanımayan herkesin aklına ilk bitmeyen espirilerim ve kahkaham gelir. ama biliyor musun günlük? sorunum buydu. doğduğum günden beri sorunum hep buydu. 

taomyeon

şubat 25, 2021
          saat 16.13 
          
          sevgili günlük,
          deniyorum. gerçekten, deniyorum. inan elimden geldiği kadar çaba sarf ediyorum. ama neden olmadığını bilmiyorum. Allah’a dua ediyorum, beni kurtarması için yalvarıyorum, ama her gün, her sabaha gözlerimi açtığımda bu dünyaya, ülkeye, yaşamaya karşı var olan ümitlerim yok oluyor. 
          insanlar hep kendilerini haklı görüyorlar. istisnasız her konuda, her konuda sorsan, hep onlar haklılar. dünya kendileri için yaratılmış gibi davranıyorlar. sanki eylemlerinin hiçbir sonucu yokmuş gibi, çevrelerindeki insanların hayatını etkilemiyormuş gibi. ve sen onlara tolerans göstermeye devam ediyorsun. kibarca -bazen de yettiği derecede- hatalarını söylüyorsun, saman alevi gibi parlayıp karşılarına çıkan her şeyi yakıyor, yıkıyor, seni de ezip geçiyorlar.
          hayır tabii ki de. o kadar da kötü değil dünya kabul, güzel çok şey var. ama nedense son bir aydır içimde buna dair hiçbir şey bulamıyorum günlük. içimdeki bu karamsarlık gün geçtikçe beni zehirliyor, bazen durduk yere bile kendimi ağlarken buluyorum. geceleri uyuyamıyorum.

taomyeon

D:BH’nin yeni bölümü cuma gelecek galiba, yoğun bir hafta oluyor maalesef ya affedin napim 5 ay kaldı sınava 

taomyeon

@sky_bbh evet hayatım ya valla yetiştirmeye çalışıyorum yarısını yazdım da diğer yarısı kaldı bakalım.. :” 5 aycık.. 
Reply

sky_bbh

Bölümü bekleriz bu arada no pro yks daha önemli yani 
Reply

sky_bbh

Zaman çok hızlı geçiyor -5 ay- çok az kaldı:""
Reply