tyhkente

itiraf etmeye cesaretim yok henüz. Ama bil diye söylüyorum, bana hala ilk gördüğün kızmışım gibi bakmanı anlayamıyorum. Çünkü ne sen benim ilk tanıştığım o kıza, ne de ben seninle o gün sarılan o kişiye benziyorum. 

tyhkente

Benden uzaklaştığını hissettiğimden bahsetmeyeceğim. Çünkü bunu biliyorum, hissetmeme gerek kalmadan, gözlerim ile en somut haliyle. Bunu henüz bilmiyorum sanıyorsun, belki senin bile yoktur haberin. Ama bir şeyler sezmeye başladım ve bunu sana anlatmaya çekinir oldum. Oysa daha farklı olması gerekirdi. Ya da ben öyle ummuştum sadece.

tyhkente

Şuana kadar yazdıklarımın hepsini siktir et. Hepsi senin gitmeyeceğini umut etmek yerine bu fikre delicesine bağlanarak kendini kandıran bir bendi. 
           Şimdi her şey fazla gerçek. Haddinden fazla, anlıyor musun? Haddinden fazla büyük İstanbul. Kokun sinemez kaldırım taşlarına, geçtiğin yollara, saçlarınla oynadığım ellerime...
           Fazla adaletsiz İstanbul. Haddinden fazla. Biraz seni benden alarak bencilde olmadı mı sanki? 
           Merak ediyorum bu mesajları ne zaman göreceksin. Görmeme ihtimalini düşünmek istemiyorum. O yüzden ölmeden 70-80 yaşlarına kadar görsen iyi edersin, aptal balık.

tyhkente

Ellerimi hissetmiyorum, avuçların avuçlarıma yaslanmayınca anlamını yitirdi. Omuzlarımda başının o kırık ağırlığı eksik, sanki daha da bir çökmüş senin varlığın olmadan. Başını serdiğin kucağım her zamankinden daha soğuk, sanırım senin düşüncelerin yorgan olurdu ona. Tırnaklarımın diplerine sinmiş olan sesinin son kırıntısı, onları avuç içlerime batırmamı fısıldıyor bana. Orada ki varlığın siper olurmuş sana duyduğum özleme. 
           Ama bir an geliyor ki, kelimelerimin ne manaya geldiği pek anlam ifade etmiyor. Sadece bunu buraya dökenin ben olduğu gerçeği çıkıyor gün yüzüne. Ve bu benim diyorum. Bu benim ve hiç değişmeyeceğim. Bu benim ve benim kelimelerim, hiç değişmeyecek. Nerede olursan ol, nerede olursak olalım. 
          
          Neden diye sor. Durma. 
          Çünkü bize her yer Trabzon değil,
          
          Bize her yer okyanus.