Ellerimi hissetmiyorum, avuçların avuçlarıma yaslanmayınca anlamını yitirdi. Omuzlarımda başının o kırık ağırlığı eksik, sanki daha da bir çökmüş senin varlığın olmadan. Başını serdiğin kucağım her zamankinden daha soğuk, sanırım senin düşüncelerin yorgan olurdu ona. Tırnaklarımın diplerine sinmiş olan sesinin son kırıntısı, onları avuç içlerime batırmamı fısıldıyor bana. Orada ki varlığın siper olurmuş sana duyduğum özleme.
Ama bir an geliyor ki, kelimelerimin ne manaya geldiği pek anlam ifade etmiyor. Sadece bunu buraya dökenin ben olduğu gerçeği çıkıyor gün yüzüne. Ve bu benim diyorum. Bu benim ve hiç değişmeyeceğim. Bu benim ve benim kelimelerim, hiç değişmeyecek. Nerede olursan ol, nerede olursak olalım.
Neden diye sor. Durma.
Çünkü bize her yer Trabzon değil,
Bize her yer okyanus.