yaprak0_0

Ellerini soğuk fayansa yasladı bitmişlik ile. Kalbi eski saatin arada duraklayan ve titreyen yelkovan ile akrebi gibi tekliyordu. Nefesi boğazı bir karabasan tarafından sıkılmışçasına kesintiye uğrar iken gözleri karardı. Her yer’i karanlık ablukaya almış iken bile bedeni kendini boşluğa bırakmıyor oluşuna ek olarak daha da kasılıyordu.  Bir ses yoktu kulağına gelebilecek. Rüzgarın sesi dâhi terketmişti o’nu.  Ara ara ve zor aldığı nefeslerini dâhi duyamıyordu. Ama yere yaslı eline düşen göz yaşlarını hissedebiliyordu. Vücudunu soğuk ele geçirir iken ısınmaya yüz tutmuş göz yaşları yakıyordu tenine temas ettiği yerleri.  Titrek ve cılız bir inleme döküldü dudaklarından. Kanattığı, yaralar ile bezeli; sessizliğinin bedelini ödemiş olan dudaklarından.  Görüşü netleştiğinde bıraktı kendini. Aksine karanlık etrafını sarmış iken bırakması gereken bedenini. Karanlığa ait olduğu hâlde bir ân’lığına korkmuştu karanlıktan. Kapı aralığından odaya giren ışığa bakar iken kapattı gözlerini. Işığa özlem ile bakar iken yine karanlığa sığındı benliği ile.

yaprak0_0

Ellerini soğuk fayansa yasladı bitmişlik ile. Kalbi eski saatin arada duraklayan ve titreyen yelkovan ile akrebi gibi tekliyordu. Nefesi boğazı bir karabasan tarafından sıkılmışçasına kesintiye uğrar iken gözleri karardı. Her yer’i karanlık ablukaya almış iken bile bedeni kendini boşluğa bırakmıyor oluşuna ek olarak daha da kasılıyordu.  Bir ses yoktu kulağına gelebilecek. Rüzgarın sesi dâhi terketmişti o’nu.  Ara ara ve zor aldığı nefeslerini dâhi duyamıyordu. Ama yere yaslı eline düşen göz yaşlarını hissedebiliyordu. Vücudunu soğuk ele geçirir iken ısınmaya yüz tutmuş göz yaşları yakıyordu tenine temas ettiği yerleri.  Titrek ve cılız bir inleme döküldü dudaklarından. Kanattığı, yaralar ile bezeli; sessizliğinin bedelini ödemiş olan dudaklarından.  Görüşü netleştiğinde bıraktı kendini. Aksine karanlık etrafını sarmış iken bırakması gereken bedenini. Karanlığa ait olduğu hâlde bir ân’lığına korkmuştu karanlıktan. Kapı aralığından odaya giren ışığa bakar iken kapattı gözlerini. Işığa özlem ile bakar iken yine karanlığa sığındı benliği ile.

yaprak0_0

Gelmekte olan gölgeler dağıldı birer birer. Onları tek gören o değildi, anlamıştı. Yavaş bir şekilde yok olan gölgeleri sıkıntılı bir biçimde gözleri ile süzüyordu karşıdan gelen yabancı. Bakışları kesişti. İçlerinde bulunan yok olmaya yüz tutmuş filizler saf ve aynı zamanda kırılgan olan kristale tutundu. Yalnızlıkları kesik nefesler aldı.

yaprak0_0

Asma yüzünü, büyük bir bekleyişten sonra yayınlanan fragman gibi kısa süreli bir tebessüm değil de yıllarca akıllardan silinmeyecek, kalıcı olmakla birlikte  can alıcı olsun lütfen... Gülümse nedensizce olmaz mı?

yaprak0_0

Gece çok acı çekti bu karanlık vakti, can çekişen simasını bulutlar ile gizledi ancak parlak umutlarını yine gizleyemedi. Özledi, bizler de özledik... Her nefeste can çekişti ciğerlerimiz yine ama aldırmadan kendi benliğimize inat olarak mı nefes almaktaydık bu zalimlik ile kaynayan merhametten yoksun dünya da. Acı çekti, acı çektik bayım. Vazgeçilmez bir umut kırıntısı bile gecenin karanlık kaftanına ağladığımız da döktüğümüz göz yaşlarını yıldız misali serptik yine, kadife gökyüzü kırık umutlar ile bezendi yine bu gece bayım...

yaprak0_0

Kayıp giden yıldızlar, gece ağladıkça çıkar. Ay fazla üzgün gitmeyin bayım, ancak acıyor tam da şurası. Tutsanız elimi, yanlızlığımdan kaynaklı soğuk, batmasın buz gibi elimden, bahar bahçesi elinize bayım. Sarılın bana ama susalım, konuşur isek büyü bozulur masal bozulur çünkü....

yaprak0_0

Bastığın yerlerde orkideler açtı, sarıldı ayaklarına.
          Rüzgarlar esti, saçlarını okşadı.
          Gözlerini gökyüzüne diktin, mavilikte sonsuzluğa şahit oldun.
          Bastığın yerlerde açan orkidelerin kokusu ciğerlerine doldu, geçmişi anımsadın. 
          Belki hava serindi ama sen yine de vazgeçmedin...

yaprak0_0

Belki de en çok düşünmekte olduğum ancak artık doğruluğunu kabullenmekten aynı zaman da belirtmekten sıkıldığım tek bir durum bulunmakta idi...
          'Az insan,
          Daha çok huzur...'
          Susmak bilmeyenler vardır, bencillik denen ilet duyguya sahiplerdir. Sadece sussunlar, belki de sessizliğimizin nedenini anlarlar...

yaprak0_0

Karanlığın ormanın üzerine çöktüğü zaman, Ay beni bekliyor olurdu her zaman ki gibi muhtemelen... Çöküşümü hafifletmek ister iken bile Ay'dan uzay boşluğuna uçan ve kaybolan gücü artık onu tükettiğimin anlamı olabilir miydi ki? Olmamalıydı, çünkü yorulan ruhum artık hafifleyemiyordu...