Sinir

1.1K 7 5
                                    

6- *Bilmem hiç düşündünüz mü* "insanlar sinirlenince neden bağırırlar ?" Öfke gerçekten insana bazen söylenmiyecek sözler söyletir. Öfkenin sonunda genellikle pişmanlık olup, karşı tarafın kalbini çok kırıp onarmakta çok zorlandığınız durumlar yaratır. Öfkeniz geçince pişmanlık duyarsınız ama bakarsınız ki inanamadığınız şekilde kırıcı olmuşunuzdur.
*Kızgınlığın ve öfkenin yönetimi*konusunda yapılan araştırmalara göre, bazı insanların ""kafasının tası"" diğerlerine göre daha çabuk atmaktadır. Bunlar ortalama bir insandan "daha kolay kızar" ve "bu duyguyu daha yoğun yaşarlar." Diğerleri ise"kızgınlıklarını" pek öyle gürültülü ve dramatik şekillerde göstermeseler de,"kronik olarak sinirli ve terstirler." "Kolayca kızan ve sinirlenen kişiler" her zaman öyle bağırıp, küfretmez, eşya fırlatmazlar. Bunlar yerine, onların "kızgınlık ifadeleri," içine kapanmak, surat asmak ya da fiziksel olarak hasta olmaktadır.
*Peki bazı insanlar neden böyledir ?*Bunun pek çok nedeni vardır. Nedenlerden biri "genetik ya da fizyolojik" olabilir. "Bazı çocukların daha doğuştan sinirli, alıngan ve kolayca kızabilen bir yapıda olduklarına ilişkin" kanıtlar vardır. Diğer neden de"sosyokültürel "olabilir. "Kızgınlık genellikle olumsuz bir duygu" olarak kabul edilebilmektedir.
*Daha küçük yaşlardan itibaren* "bize, kaygımızı, üzüntümüzü" ya da diğer duygularımızı ifade etmemizin uygun olduğu, ancak "kızgınlık ifadesinin" "ayıp" ya da "günah" olduğu mesajı verilmektedir.
*Sonuçta,* bu duygumuzla nasıl başa çıkabileceğimiz ve nasıl yapıcı bir şekilde yönlendireceğimiz, bize öğretilmemiştir. Araştırmalar bunda aile yapısının da önemli olduğunu göstermiştir. "Kolayca kızan kişilerin tipik olarak kavgacı, dengesiz, kaotik ve duygusal iletişimde becerisi olmayan ailelerden" geldikleri gözlenmiştir.
*Öfkeye eşlik eden fizyolojik belirtiler ise,*kas geriliminin artması, kaşların çatılması, dişlerin gıcırdatılması, ters ters bakma, yumrukları sıkma, yüzün kızarması, titreme hissi (özellikle el ve ayakta), uyuşma hissi, tıkanma hissi (nefes almakta zorluk), vücudun çeşitli bölgelerinde seyirmeler olması, terleme, kontrol kaybı, sıcaklık hissi, burundan soluma, dudakları ısırma, beynin zonklaması, baş ağrısı ve hareketlerin hızlanması gibi tepkilerdir.
insanlar-sinirlenince-neden-bagirirlar-ilgincbirbilgi-1

*SİNİRLENİNCE VÜCUTTA NELER OLUYOR ?*
*Sık sık duyduğumuz* ""kan beynime sıçradı"", ""sinirden elim ayağım titredi"" gibi sözler, bu durumu az da olsa açıklar."Sinirlendiğimizde vücutta ciddi oranda adrenalin salgılanır." Adrenalin stres durumunu ifade eder. O an, ""savaş veya kaç"" sistemi çalışmaya başlar. Saniyeler içinde "vücutta birçok muhteşem mekanizma aktif hâle gelir," "nabız hızlanır, vücut ısısı artar, gözde pupillalar genişler, kan dolaşımı hızlanır, kanda glikoz artarak kaslara daha çok glikoz gönderilir." Adrenalin hormonu, "vücudu tehlikelere karşı savunmaya hazır hâle getirmede" rol alır. Yaratıcı'mız, farklı organlarda farklı vazifeler görecek şekilde çok çeşitli adrenalin alıcıları (reseptör) yaratmıştır. Aynı hormonun kalp de farklı, karaciğerde farklı tesir icra etmesi, kompleks ve girift olduğu kadar mucizevi bir durumdur. "Korktuğumuz, sinirlendiğimiz veya heyecanlandığımızda," kısacası "vücutta"""stress"" arttığında, başka vazifeli hormonlar da devreye girerek vücudumuzda kısa ve uzun vadede değişiklikler olur. "Meselâ, sindirim sisteminde, kan dolaşımında, kan şekerindeki değişiklikler" ile stres arasında önemli bir münasebet vardır. Hatta "kronik stres" durumunda "beyin hücrelerinin yapısı"bile değişmektedir. Dolayısı ile "çabuk sinirlenen kişilerin" kalp hastalıklarına, gastrit ve ülser gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarına, hipertansiyona yakalanma riski de artmaktadır. "Atalarımızın dediği gibi, keskin sirke küpüne zarar verir."
*ÖFKEMİZİ BOŞALTMAK İYİ MİDİR ?*
*Yapılan son araştırmaların ışığında* artık bunun çok yanlış ve tehlikeli bir inanç olduğunu söylemek mümkün. En iyisi,"kızgınlığınızı neyin tetiklediğini bulmanız" ve"kendinizi öfkeyle kaybetmeden, bu nedenlerle nasıl başa çıkabileceğinizin stratejilerini" geliştirmektir.
*Sinirli ve öfkeli ruh hâli,* en başta "kişinin sağlığına" zarar verir. Ayrıca sağlıklı karar verme mekanizmasını bozar. Kişi o esnada tamamen "hisleri ile hareket eder." Bunun neticesinde ise, karşısındaki kişilere zarar verir. Makul, mantıklı ve neticeleri iyi kararlar, genellikle kişinin sakin ve asude bir ruh hâli içindeyken verdiği kararlardır. "Öfke anında verilen kararlarda," düşünme ve muhakeme sistemi gerektiği kadar çalışmadığı için hata ihtimali artar. Geçmişimize baktığımızda yanlış kararlarımızın çoğunun, hissi ve çok acelece verilen kararlar olduğunu görürüz.
*Sağlıklı karar vermede* zihinbeyin sisteminin farklı bölümlerinin koordineli çalışması önemlidir. Ancak "stres anında"amigdala ve hipokampus aktivasyonu artar. Bu süreçte "beyindeki sinir ağlarının çalışma şeklinde" değişmeler olur. Bunu normal akan bir trafiğin kaza sonrası yön değiştirmesine ve ambulansların, itfaiyelerin ve kurtarma ekibinin o bölgede yoğunlaşmasına benzetebiliriz. Orada normal şartlarda çalışan bir sistem yerine olağanüstü şartlarda çalışan bir sistem devreye girer. Hedef, stresi gidermektir. O esnada normal görevlerini yapmak için günlük trafikte yol alan araçlar durmak ve krize müdahale eden araçlara yol vermek zorundadır. Bu esnada beyinde, stresi gidermeye yönelik mekanizmalar çalıştırılır. Etraftaki uyaranlar buna göre değerlendirilir. "Sinirlenen kişide ise doğru karar vermek yerine hissiyata göre hareket etmek ve karşıdaki kişiye duygularıyla bir tepki vermek söz konusudur." Bu tepki, sözlü veya fiili olarak karşıdaki kişiye zarar verme şeklindedir. Kişideki muhakeme, düşünme, mantık ve kontrol mekanizmaları zayıfsa,"kişinin öfkeli durumda alacağı kararlar"çoğunlukla isabetsizdir. Bundan kişinin hem kendisi hem de çevresi zarar görür.
*HANGİ STRATEJİLER ÖFKEMİZİN TAŞMASINI ÖNLER ?*
*Gevşeme :* Derin derin nefes alma, sakinleştirici durum ve manzaraları zihnimizde hayal ederek canlandırma gibi teknikler, "kızgınlık ve öfkemizi yatıştırmamızda ve sakinleşmemizde yardımcı olurlar." Bu gevşeme tekniklerini öğrenebileceğiniz kitaplar, kasetler ya da dersler bulabilirsiniz. Bunları bir kez öğrendiniz mi her durumda kullanabilirsiniz.
"Eğer çabuk parlayan kişilerden oluşan" bir ilişki içindeyseniz, bu teknikleri ilişkideki tüm tarafların öğrenmesinde yarar vardır.
*Deneyebileceğiniz bazı basit yöntemler :*
Diyaframınızdan derin nefesler alın; göğsünüzün alt kısmıyla nefes almanız sizi rahatlatmaz. Nefes alıp verdiğinizde göğsünüz değil, karnınız şişmelidir.
Nefesinizi derin bir şekilde alırken, kendi kendinize tekrar tekrar ""Gevşe!"" ya da ""Sakin ol!"" diyerek telkinde bulunun.
Belleğinizden çağırarak ya da hayal ederek sizi gevşetecek bir yer ya da ortamı düşünün ve gözünüzün önüne getirmeye çalışın.
insanlar-sinirlenince-neden-bagirirlar-ilgincbirbilgi-2

Tuhaf Ama Gerçek BilgilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin