Her zaman ki gibi okuldan gelmiştiniz Üniversite sandığınızdan daha da zor olduğunu düşünüyordunuz sonra uyumak için cam kenarın da ki yatağınıza uzandınız o kadar yorgundunuz ki hemen uykuya daldınız. Uykudan ise bir gürültü ile uyandınız. Etraftan aşırı sesler geliyordu. Gözünüzü yavaşça ovalayıp doğrulduğunuzda yatağınızda olmadığınızı fark ettiniz. Dar bir sokağın ortasında yatıyordunuz. Etrafınıza bakındınız. Önünüz çıkmaz sokaktı sağınızda ise bir çöp kutusu vardı. Arkanıza döndüğünüzde ise sokağın girişi vardı fakat daha yeni uyandığınızdan detaylarını göremediniz. Yavaşça yerden kalktınız. Üstünüzü silktiniz ve sokağın girişine yavaş adımlarla yürümeye başladınız. Sokağın girişine yaklaştıkça gürültü artıyordu, ayrıca kafanızda aşırı derece de ağrıyordu. Sokağın girişine geldiğinizde ise etrafınızda gördükleriniz sizi şok etmişti. Modern görünüşlü arabalar, bir kısmı robotlaşmış insanlar. Fakat bir şey dikkatinizi çekti. Bulunduğunuz ortam ne kadar modern gözükse de uzaklarda gözüken binaların daha modern olduğunu anlayabiliyordunuz. Aynı şekilde şehrin bir bölümünü de tam seçemesenizde çöpden evler bulunuyordu.Hemen telaşlı bir şekilde ayağa kalktınız, Etrafınıza bakarken sokakta bir tabelada hologram bir televizyon olduğunu gördünüz. Günün haberlerini sunuyordu. Hemen yanınızdan geçen birine tarihi sordunuz. Adam sizi iyice süzdü ve burun kıvırdı küçümseyici bir sesle tarihi söyledi,
-16 Mart.
+Yıl?
-3026
Etrafa bakınmaya devam ettiniz sonra başınızın ağrısı öyle bir dereceye geldi ki bayıldınız. Uyandığınızda su ile dolu bir akvaryumdaydınız karşınızda yarı robot yarı insan bazıları sadece insan olan kişiler duruyordu önlüklerinden bilim insanı olduklarını çıkartmıştın suda nefes alman için ağzına bir şey bağlamışlardı Tam anlamasan da konuşmalarını duyabiliyordun Beyaz saçlı olan adam işaretlenmemiş biri daha dedi neydi yani insanları kontrol etmek için işaretliyorlar mıydı? Kafan karışmıştı fakat kaçamıyordun sonra içeri bir adam daha girdi genç biriydi yakışıklıydıda ama şeytani bir bakışı vardı uyandığını anlamamışlardı, akvaryumun içine bir madde döktüler sonra gözlerin kararmaya başladı fakat konuşmaları duyabiliyordun bir ses bunu da mutant askerlerden yapalım dedi bir diğer ses o zaman işaretleyelim dedi sonra da yine baş ağrısı yaşamaya başladın ve bayıldın uyandığında yine bir odadaydın içeri bir doktor girdi elinde bir serum vardı sana yaklaştı hareket edemiyordun ve serumu sana taktı sonra kapıda ki konuşmaları duydun işaretlemek için cihazı getir diyorlardı bunlar kimdi neden insanları kontrol ediyorlardı bilmiyordun ama kontrol edilmek de istemiyordun serum sanırım seni mutand askerlerden yapacak serumlardandı ve çok güçlendiğini hissediyodun hareket edemiyordun fakat kendini zorladın ve bi anda ayağa kalktın fakat kapı açılıyordu ölmemek için kaçman gerekiyordu kapı da yine o doktoru gördün bir yumruk attın ölmüştü belinde ki silahı alarak koşmaya devam ettin önüne çıkanı vuruyordun... Önünde boş ve uzun bi koridor vardi koştun koştun ve önüne yukarı kata doğru çıkan merdivenler çıktı, merdivenleri tırmandın çok uzun bir merdivendi ama tırmanmayı basardın ve biraz daha yürüdün en sonunda bir ışık gördün ışığa doğru koştun ve bunun bir kapı olduğunu gördün kapiya doğru gittin ve dişariya çiktin birden gunes isigiyla karsilastigin icin gozun acimisti gozunu ovusturdugunda cok kurqk ve etrafta nerdeyse hic bisey olmayan biyerdeydin ve o anda siren sesleri gelmeye basladi sonra karsidaki tepeye baktin ve gozlerine inanamadin bir ordu senin uzerine dogru geliyordu arada en fazla 200-300 metre vardi.
Tam çaprazlarından ise bir arazi arabası geliyordu. Sen ne yapacağını bilemeden etrafına bakıyordun. Kısa süre sonra ordudan önce arazi araçı yanına geldi. Yanında durur durmaz binmeni söyledi ve işaret etti. Sende ordudan daha iyi olacağını düşündüğünden arabaya bindin. Şoför bir kadındı, belinde de tabanca vardı. Sana mendil uzattı. Sen aldın fakat ne olduğunu kavrayamamıştın. Kız eliyle yüzünü gösterdi. Elini yüzüne götürdüğünde ise yüzün kanlar içindeydi. Öldürdüğün kişilerin kanı sana bulaşmıştı. Mendil ile yüzünü sildin...
Sonra yine aynı sesleri duydun ve tekrar bayıldın, Yine evindeydin fakat bir gariptin sanki hala ordaydın ama değildin de soğuk bir su içtin ve balkona çıktın dışarıyı seyredalmıştın ama bi anda rüyanda gördüğün yere gidip geldin sanki saniyelik geçiş yapmıştın korkuya kapılsanda bunun bir rüyadan dahası olduğunu bariz bir şekilde anlamıştın ve tekrar garip sesler ve yine o evrendesin yanında ki kadın belinde ki silahı çıkartıp sana verdi,
-Ateş et
+Nasıl?
-Eğer odaklanırsan yaparsın, bunlardan kurtulmamızın tek yolu bu
+Tamam
Ateş etmeye başladın ama atışların tutarsızdı en sonunda arkada ki arabalardan birinin şöförünü vurmayı başarmıştın ve bir zincirleme kaza yaşatmıştın onları atlatmıştınız şimdilik...