my little ghost friend

melek kanatları

•
Sevgilim kanatlarının altında saklanabilir miyim?
•

Çoğu yolu tek başıma gitmiştim. İlk defa arkamda arkadaşlarım, sevdiğim oğlan ve anılarım vardı. Sonra sen ayrıldın, arkadaşlarım ayrıldı, onlarla birlikte anılarımı da arkalarından sürüklediler. Sonra sen geri bana döndün. Siyah kanatların ve bir sürü gücünle. Ama şimdiki pozisyonumda seni altımda hissetmek var. Gittikçe büyüyen ve derinleşen. "Jimin çok tehlikeli şeyler yapıyorsun...Ihmmm " Konuşmasını bölen tam kasıklarının üstüne oturmamdı. Elleri belimi buldu. Artık daha net hissediyorum atlımdakini. Ama daha fazla istiyorum. Yavaş ama sertçe kendimi sana daha fazla bastırdım kook . Hafif soluklu konuştun. "Jimin... Yaptığın şeyin - yeniden sürtündüm-... Ihmm... Ah jimin-ah. Yaptığın şeyin mesüliyetini al lüt... Ahm"

Üstümdeki tişörtü çıkarttım ama ateşlemeden çok, kook bana sinirlenmiştin. Hiçbir şey anlamıyorum noldu? Ellerin yeniden belimi buldu inceledin, yüzümü inceledin. Ve sinirle konuştun " Jimin şortu çıkar! " Kucağında otururken baktım öylece. Ama sen bana daha çok sinirlenip şortu yırttın. Ellerin saçına gitti ve daha fazla inceledin. Kook korkuyorum. "Jimin neden bu kadar zayıfsın? O siktiğimin arkadaşları nerde? Ve bacakların morluklar içinde. Sikiyim "

Gözlerine bakarken, gözlerim doldu sevgilim. Oysa çok sevmiştim pembe gözlerimi. "Ben-ben sen gittikten sonra zayıfladım. O siktiğim arkadaşların bana geri döndüğünde inanmadılar. Akıl hastanesine yatırılmaya çalıştım. En sonda da artık sürekli bacaklarımı vurur oldum ve morardılar. " Ama kook bana baktı öylece sonra kollarımdan tutup kendine çekti. " Ah minik bebeğim! Artık kilo vermek yok. O siktiğimin arkadaşlarınıda ben halledicem. Ama sen lütfen zayıflama. Jimin, bana şuan o kadar zayıf ve güçsüz görünüyorsun ki sanki elini tutsam kırılıcak gibi. "

Kıkırdadım ve elimi alıp elinle birleştirdim " Bak sevgilim ellerim kırılmaz, hem senden bana zarar gelmez ki. " Gülümsedim bu gün yeniden fazlaca gülümsedim. Dudaklarına minik bir buse kondurdum. Olduğum yerde sana daha fazla yaklaşmak ve kokunu çekmek için kıpırdandım ve öne gittim. Ama ağzından küçük bir inleme kazandım. " Oha kook seninki inmedi mi? " Ellerinle beni biraz kaldırıp aşşağı bakmamı sağladın ama oturduğum yer pekte tekin sayılmazdı " Jimin farkında mısın bilmem ama üstümde çıplak oturuyorsun. Hani hatırlatmak istedim sadece. "

Harbi ben neden çıplak oturuyorum aman boşver.

-Kook birşey deneye bilir miyim?
-tabiki

Ellerim tişörtünün içinden göğüs uçlarını buldu. Ve sıktım biraz ama tepki kazanamadım. Yeniden ve yeniden denedim ama olmuyordu.

-Jimin yapamadın mı? Oysa ellerin küçük yapardın sen.

Benimle dalga geçiyordu. Beline sarıldım öylece içimden Sen görürsün 'Jimin yapamadın mı' demeyi sahte bir titreme vücudumu sardı. Ve üşüdüğümü belirtince jungkook'un ayaklarının altındaki battaniyeye. Belimi yay gibi gererek uzandım. Gözleri bayram ediyordu ve bütün vücudum gözlerinin önündeydi. Battaniyeyi alıp sırtıma örttüm. Aynı anda ellerim beline gitti ve sürtünmeyi de unutmadım. " Sikiyim Jimin seni ahmm"

-Jungkook uykum var sonra sonra

İyice gülümsedim ama altımda bana kendini fazlaca hissettiren küçük pardon büyük olup küçük adlandırılan jungkook vardı. Ve benim de önümdeki yeterince kabarmıştı. " Imm kook çıkar şu pantolonu! " Sesim kısık ve boğuk çıkmıştı. Gözlerinin sonuna kadar açıldığına emindim ama kanıtlayamazdım. Elleri kalçamı bularak beni yukarı çekti ve pantolonun kemerini, fermuarını açtı. Aşşağı indirmen pek uzun sürmemişti sevgilim. Pantolon benim yırtık sort ve baksırımın yanına giderken bir "oh " Sesi çıkmıştı ağzından, galiba o pantolon çok sıkıyordu. Geri beni kasıklarına bıraktın. Altımdaki artık daha da belirgindi.

Telefonum uzun zaman ardından çalıyordu. Dudaklarını bırakmak istemezken sen ayırdın ve komidinin üstündeki telefona uzandın. Kaşlarını çatıp uzunca baktın, sevgilim neden alaycı şekilde güldün?

-Jimin arayan... Seokjin.

Kaşalarım şaşırmamın nedeni ile kaktı. " Ne! Ama o beni aramaz! " Kook omuzlarını bilmem anlamında kaldırdın. Ellerim titreyerek telefonu açtım, en son aradığında hastaneye yatırmaya çalışmışlardı.

-...
-Efendim hyung.
-...
-Beni ilgilendirmiyor!
-...
-Gelemem işim var.
-...
-Önemli bir işin ortasındayım!
-...
-Sanane hyung!
-...
-İlla öğreneceğim diyorsun. İyi. Sevgilimle tam birlikte olucaktık ki gereksiz olan ve abim olmasına rağmen beni hastaneye yatırmaya kalkan abim ve sevgili eşi herşeyi böldü. Oldu mu?

Yüzüne kapattığım telefonu rasgele yatağın üstüne attım. Ellerim saçlarımı buldu ve çektim , kendime gelene kadar. Jungkook dilin yanağının içinde dolaşıyor, sinirlenme.

Ben sana kendimi bırakırken sen bana kollarını açtın. Sıcak göğsün mayışmamı sağlıyor sevgilim. Büzdüğüm dudaklarım ile konuştum " Sevgilim ben acıktım. " Ağzından küçük bir hm'lama çıktı. "O zaman benim küçük sevgilimin karnını doyuralım " Tam yataktan beni kucağına almış kalkacaktın ama altımda birşey olmadığını anladın. "Jimin evin içinde çıplak gezmemelisin, yani tabi sen bilirsin ama benim iyiliğim için yap lütfen "

Şuan mutfakta ben oturuyorum sen ne zaman yaptırdığını bilmediğim dövlemerinle yemek yapıyorsun bana. Üstünde şortun fazla çekici duruyorsun.

Yazardan

Jimin oturduğu yerden jungkook'un Keskin sırt kaslarını ve dövmelerini ağzının suyu akarak bakıyordu. Gözleri aşkın rengi olan koyu pembeye dönmüştü. Ardından çalan kapı ile birlikte oğlan adımlarını kapıya yöneltti ama Jungkook'un gördüğü kişi için artık çok geçti. Bazı meseleler ve ...

•

Oy ve  yorum yapmayı unutmayalım 💗

İyi geceler✨ ısu~